"katılımcılardan" - Translation from Turkish to Arabic

    • المشاركين
        
    diye düşünürüz. Bunu anlamak için, katılımcılardan, bir beyin görüntüleme aracında yalan söylemelerini istedim. TED من أجل استبيان ذلك، طلبت من المشاركين في التجربة أن يستلقوا داخل ماسح مصور للدماغ.
    Kendini zengin hisseden katılımcılar, kendini fakir hisseden katılımcılardan iki kat daha fazla şeker aldı. TED المشاركون الذين شعروا بأنهم أغنياء أخذوا حلوى أكثر بمرتين من المشاركين الذين شعروا بالفقر.
    Bir oturum sırasında katılımcılardan moderatörün sorduğu çeşitli soruları hızlıca cevaplamaları istenir, belirli bir ürün hakkındaki düşüncelerini ya da bir reklamın uyandırdığı duygusal tepkilerini paylaşmak gibi. TED خلال الجلسة، يطلب من المشاركين الرد على مختلف المطالبات من قبل مشرف المجموعة، مثل مشاركة أرائهم في ما يخص منتجًا معينًا، أو ردود أفعالهم الوجدانية تجاه الإعلانات.
    Rusya'da geçen ilk etap boyunca, katılımcılardan birisi beni hazırlıksız yakalayan bir yorum yaptı. TED وكانت الدراسة الاولى تجري في روسيا قال أحد المشاركين شيئاً اثار اهتمامي بصورة كبيرة
    Bir inançlar sistemidir, ve nihayetinde, bizzat asıl tarihi katılımcılardan çok... bu inançlara bağlanan insanlardan bahseder. Open Subtitles وهو في النهاية يتحدث عن الناس الذين وضعوا هذه المعتقدات أكثر مما يتحدث عن المشاركين التاريخيين الفعليين أنفسهم
    Bu programda katılımcılardan belirlenmemiş zamanlarda aynı partnerlerle seanslara düzenli gelme sözü alınacak. Open Subtitles في هذا البرنامج الجديد سيُطلب من المشاركين الالتزام بالدورات العادية على مدى فترة غير محدّدة الوقت مع نفــــس الشريك.
    Diğer katılımcılardan önce uyanırsan elini kaldır, diğerlerini uyandırma. Open Subtitles لو استيقظتِ قبل المشاركين الآخرين ارفعي يديك لا توقظي الآخرين
    Bu deneyde, çalışmanın başladığını farketmeden, katılımcılardan bir süreliğine kahveyi tutmaları istendi, sıcak ya da buzlu. TED في هذه التجربة، دون أن يعرفوا بأن الدراسة قد بدأت، طُلب من المشاركين أن يمسكوا كوب قهوة لفترة وجيزة، إما ساخنة أو مثلجة.
    MS: katılımcılardan ikilemlerin her birinde doğru veya yanlış bir şey olup olmadığını 0'dan 10'a kadar bireysel bireysel yargılamalarını istedik. TED ماريو: وقد سألنا المشاركين ليقوموا بالحكم بشكل فردي على مقياس من صفر إلى عشرة إذا ما كان الفعل المتخذ في كل معضلة صحيحًا أم خاطئًا.
    Çok çeşitli katılımcılardan oluşan bir cemiyetiniz var -- ve sadece kaşifler ve tasarımcılardan bahsetmiyoruz, fonlama modelinden bahsediyoruz. TED لدينا مجتمع متنوع من المشاركين -- ونحن لا نتحدث فقط عن المخترعين والمصميين، بل نحن أيضا نتحدث عن نموذج التمويل.
    (Kahkaha) Beklediğimizden biraz daha dramatik olduğunu gördük çünkü katılımcılardan hiçbiri yavru dinazorlara biraz olsa bile saldırmadı bu yüzden de biraz doğaçlama yapmak zorunda kaldık ve şöyle dedik "Başka takımın robotunu yok ederek kendinizinkini kurtarabilirsiniz." TED (ضحك) وبدا الأمر دراميًا أكثر مما توقعنا، لأنه لم يقدم أحد من المشاركين على مجرد ضرب قليلًا روبوتات صغار الديناصور هذه، لذا توجب علينا الارتجال قليلًا إلى أن قلنا في مرحلة ما، "يمكنكم إنقاذ روبوت فريقكم إن قمتم بتدمير روبوت الفريق الآخر".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more