Şey, biz onu katatonik gibi görmüyoruz, sadece biraz sessiz. | Open Subtitles | ،حسناً، نحن لا نرى أنها مشلولة نحن نرى أنها هادئة فحسب |
Bayan Payne Whitney Smith'in katatonik olması dışında, değil mi? | Open Subtitles | ماعدا أن السيدة "باين ويتني سميث" مشلولة |
Reynard'ın bedeni katatonik olduğu için muhtemelen o da kanı yutmuştur. | Open Subtitles | (وبما ان جثة (رينالد مشلولة من المحتمل انه ابتلع الدم ايضا |
O katatonik şizofrendir. Bir yıldan fazladır konuşmuyor. | Open Subtitles | إنَّهُ مشلول لم يقل شيئاً منذ حوالي العام |
Ancak millî istihbarat bütçesini son durumu oldukça katatonik görünen bir operasyona harcayamayacağımı umarım anlarsın. | Open Subtitles | أنّه لا يمكنني إهدار ميزانية مخابرات الدولة على عملية يبدو أن وضعها الحالي مشلول إلى حدِ ما. |
Ve sonra uzun yıllar lithium kullanarak çok iyi iş başardı, ve sonra lithium olmadan nasıl olduğu görülebilmesi için zamanla bırakmasına karar verildi ki, ve tekrar bir psikoz geçirdi, ve gördüğüm en berbat depresyonun içine düştü, öyle ki günlerce az ya da çok katatonik, çoğunlukla hiç hareket etmeden ailesinin dairesinde otururdu. | TED | و ثم قد تحسّنت كثيراً لسنوات عديدة بأخذها لليثيوم، و في النهاية، تم إيقاف دوائها لاختبار استجابتها لذلك، و ثم مرت بتجربة ذهانية مرة أخرى، ثم دخلت في أسوء اكتئاب قد رأيته في حياتي حيث جلست في شقة أهلها، مشلولة تقريباً، بدون حركة، يوم بعد يوم بعد يوم. |
Tam anlamıyla katatonik. | Open Subtitles | أنها مشلولة تماما |
İyi olsaydın, duvara yaslanıp ağlar ya da yarı katatonik olurdun. | Open Subtitles | -إذا كنتِ بخير، فستكونين في زاوية تبكين ... -أو تكونين شبه مشلولة |
O katatonik olduğunda be müteşekkirdim. | Open Subtitles | كنت شاكرة عندما كانت مشلولة |
Esasen derin katatonik durumda. | Open Subtitles | هو ببساطة مشلول |
Tamamen katatonik. | Open Subtitles | إنه مشلول بالكامل |
Sue felç geçirdiğini duymuş, katatonik olmuş. - Güzel bir yüzün varmış. | Open Subtitles | سو) سمعت أن جسمه توقف عن العمل) واصبح مشلول أنتِ جميلة |