"katelyn" - Translation from Turkish to Arabic

    • كاتلين
        
    • كايتلن
        
    Sağlam sevgiden bahsetmişken Katelyn Ohashi bunun harika bir örneği. TED بالحديث عن الحب الصارم، كاتلين أوهاشي خير مثال عن هذا.
    ancak Katelyn ilk UCLA'a geldiğinde bedenen, zihnen ve duygusal olarak yıkılmış bir hâldeydi. TED على كل حال عندما جاءت كاتلين لجامعة كاليفورنيا، كانت متعبة الجسد والعقل والروح
    Katelyn bir kazanan olmak istememişti. Çünkü ne pahasına olursa olsun kazanmak onun sevincine mal olmuştu. TED لم ترد كاتلين أن تفوز، لأن الفوز بغض النظر عن العواقب كان قد كلفها سعادتها.
    Özel Ajan Katelyn Todd. Open Subtitles العميل جيثرو جيبز والعميلة كايتلن تود
    Ben Caitlin, C ile, bu Katelyn, K ile, Open Subtitles cانا كايتلن بحرف الـ kوهذه كايتلن بحرف الـ
    Katelyn Ohashi'nin gözlerimizin önünde tam anlamıyla bir bahar çiçeği gibi açıldığını görmek harikaydı. TED وكان أمراً رائعاً جداً رؤيةُ كاتلين أوهاشي تتطور أمام أعيننا.
    Benim 15 yaşındaki kızım Katelyn ile arabadayız, Yolda gidiyoruz, o hemen yanımda oturuyor, Onun aklına bir fikir geldi ve "Baba benim bir fikrim var." TED كنت أنا وابنتي كاتلين البالغة من العمر 15 سنة في السيارة، كنا نقود على الطريق وكانت جالسةً هناك، وخالجتها فكرةٌ، فقالت: "أبي، لقد جائتني فكرةُ."
    Takım, antrenör personelleri, destek kadrosu ve spor psikoloğu olarak oradaydık. Katelyn açıkça ve özür göstermeksizin "Tekrar iyi olmak istemiyorum." TED كنا هناك مع الفريق وطاقم التدريب وطاقم الدعم واختصاصيي علم النفس الرياضي، وقالت كاتلين بصراحة وبدون تردد: "لا أريد أن أكون عظيمة بعد الآن."
    Katelyn jimnastikten nefret etmiyordu. TED لم تكره كاتلين الجمباز.
    Bu meydan okumaya olan istekliliğim, Katelyn'in gözümün içine bakarak "Bayan Val bilmenizi isterim ki bana yapmamı söylediğiniz hey şeyin tam tersini yapıyorum." dediği gün kararlılığa dönüştü. TED تحول حماسي لهذا التحدي إلى إصرار عندما نظرت كاتلين بعيني ذات يوم وقالت: "آنسة فال، أريدك أن تعرفي، أن كل شيء ستطلبينه مني سأفعل عكسه."
    Colfur'a neden Wade'in orada olduğunu sorduğunda Katelyn'le olan bakışmalarını gördün mü? Open Subtitles عندما سألت (كلوفور)، عن سبب مجيء (ويد) إليّه، ثمّة نظرة بين (كلوفور) وَ (كاتلين)
    Yapamam! Katelyn benim çocuğum olmadığını bilmiyor. Open Subtitles لا أستطيع، (كاتلين)، لا تعلم بأنّها ليست ابنتي
    Katelyn veya Cassidy'e ne dersin? Open Subtitles أو كاتلين أو كاسيدي؟
    Colfur, ayağa kalk lütfen. Katelyn, sen otur. Open Subtitles (كولفور)، قفْ من فضلك (كاتلين)، أجلسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more