Seyahat programına göre şu an Kauai'de telaffuz edemediğim bir otelin balayı süitinde kalıyorlar. | Open Subtitles | يقال إنّهم بداخل "كاواي" الآن في أحدَ الأجنحة لقضاء شهر العسل في فندق لا أستطع التعرف عليّه |
Kendisi de Kauai'den ve Silikon Vadisi'nden bir servet kazandı. | Open Subtitles | "إنّه في الواقع من (كاواي)، صنع ثروةً في (سيليكون فالي)" |
- Havalı ama Kauai'de romantik bir haftasonu için teklif verseydin daha havalı olurdu. | Open Subtitles | - رائعة - لكن اتعلم ما الذي سيكون اروع بالرغم من ذلك؟ إذا كنتَ قد زايدتَ على عطلة "الهروب الخيالية إلى "كاواي |
Tony Hawk Kauai'de bir haftadan fazla tatili seçtiğinde onun yanardağ küpürlerini yediğini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يسعني الانتظار حتى اجعلها تأكل التراب البركاني عندما يقوم توني هوك بالتبرع بأكثر من اسبوع في كواي |
Liz, Tracy Kauai'nin Maui'den daha güzel olduğunu söylüyor ve fikrimi söylemeye çalıştığımda da bağırıyor, ki bu da... | Open Subtitles | ليز .. ترايسي يقول أن جزيرة " كاوي " أفضل من جزيرة " ماوي " ـ وبعدها يبقى يصرخ عندما أريد أن أُبدي رأيي |
O gemi şimdi nerede? Kauai'nin 10 mil açığında. | Open Subtitles | ..."على بعد 10 أميال من "كاواي من المقرّر أن ترسو |
SONSUZLUK YOLCU GEMİSİ Kauai LİMANI | Open Subtitles | {\pos(140,190)}("مرسى سفينة "الخلود) {\pos(140,190)}("ميناء "كاواي) أعطني هاتين |
Kauai bölgesinden bahsetmiyorum bile. Yüz milyonlarca dolar edecek, değil mi? | Open Subtitles | بدون ذكر أرض (كاواي) كاملةً مئات ملايين الدولارات، أليس كذلك؟ |
Onu buradan uzaklaştır. Kauai'ye kamp yapmaya falan gidin. Kendimi kaybetmeye başladığımda annem beni hep oraya götürürdü. | Open Subtitles | أخرجها من المدينة، أدخلها في مخيم في (كاواي)، ذلك ما كانت تفعله أمي معي عندما أبدأ التصرف بحماقة |
Princeville, Kauai. | Open Subtitles | آه برينسفيل كاواي |
Kauai. İşte bu yüzden bu kadar bereketli. | Open Subtitles | حسنا ، (كاواي) ، هذا السبب لكونها خصبة جداً |
Ben ve kızılcığım Kauai adasında aktif bir volkanın yanında evleneceğiz. | Open Subtitles | أنا و تلك الصهباء سنتزوج بالقرب من بركان نشط (في جزيرة (كاواي |
- Kauai'de halatla kayayım dedim de. - Arşilleri mahvetmişiz. | Open Subtitles | كنت أمارس رياضة التلفريك بـ(كاواي)، ومزقت وتر كعبي. |
- Kauai'de halatla kayayım dedim de. | Open Subtitles | -ماذا أصابك؟ -كنت أمارس رياضة التسلق بـ(كاواي ). |
Eğer uçarsam bizi Mikonos ya da Kauai'ye götürürüm. | Open Subtitles | إذا حلقت بها فسأنطلق إلى (ميكونوس) أو (كاواي) |
Planımız Kauai'de toprak alacak kadar para biriktirip orada lüks içinde yaşamak. | Open Subtitles | الخطة هي، جمع ما يكفي من المال لشراء قطعة أرض بجزر (كاواي) والعيش هناك في رفاهية |
Kauai Polisi sahil şeridini didik didik etti. | Open Subtitles | "شرطة "كاواي تراقب الشاطئ |
2012'de eşi Sheila'yla birlikte Kauai'ye taşınmış. | Open Subtitles | انتقل هو و زوجته(شيلا) إلى (كواي) في ٢٠١٢ |
Evet, evimizi satıp Kauai'ye yerleştik. | Open Subtitles | نعم.بعنا بيتنا هنا و انتقلنا إلى (كواي) |
Umarım Kauai'dir. | Open Subtitles | آمل بأنها كواي |
Emlak komisyoncusu. Dediğine göre Bay Speer önümüzdeki hafta Kauai'de olacakmış ama bize evi göstermekten memnuniyet duyarmış. | Open Subtitles | تقول أن السيد (سبيّر) سيكون في (كاوي) للاسبوع القادم ولكنها... |