Ama Kay'in kılıca ihtiyacı var. | Open Subtitles | ولكن لابد لكاي أن يحصل على سيف |
Kay'in kılıca ihtiyacı var. | Open Subtitles | لابد لكاي أن يحصل على السيف |
Kafasından vurulan Kay'in kanının her yere saçılmış olması gerekirdi. | Open Subtitles | هناك يَجِبُ أَنْ يَكُونَ بَعْض رشّة مِنْ طلقةِ رئيسِ كاي. |
Yani demek isityorum ki, ornegin, Rick Kay'in fikrini tanimadigimiz bir kisinin fikrine tercih ediyoruz. | TED | ولذا فلدينا فكرة عن ذلك مثل عندما ذكرت أن صوت ريك كاي سيكون لديه وزن أكبر عن شخص آخر لا أعرفه. |
Kay'in onun hakkında anlattıklarını duymalıydın. | Open Subtitles | أنت بالتأكيد سمعت الهراء الذى أخبرتنى به كاى |
Onlar için ben Kay'in hayran olduğu bir yazarım. | Open Subtitles | بالنسبة إليهم, أنا الكاتب الذى أعجبت به كاى |
Şimdi tekrar Ann Kay'in sürpriz partisine bağlanıyoruz. | Open Subtitles | نعود الآن إلى آن كاي حياة حقيقية من حفلة عبارة عن مفاجئة |
Ann Kay'in sürpriz partisi yayınımız sona erdi. | Open Subtitles | من آن كاي حياة حقيقية من حفلة عبارة عن مفاجئة |
Eğer işini iyi yaparsan Kay'in silahtarı olarak gidebilirsin. | Open Subtitles | لو تمسكت بواجباتك لابد أن تكون مثل الملاك كاي |
Asıl Kay'in katilini bulun siz. | Open Subtitles | أنت يُفترض بأنهم كُنْتَ يَحْصلُ على قاتلِ كاي. |
Ama belli ki vardı. Ben, Alan Kay'in teknoloji için yaptığı tanımlamalardan birini çok severim. | TED | يعجبني أحد تعاريف آلان كاي للتكنولوجيا |