Dolabıma koymuştum, çünkü kayıp eşya birimine gidecek zamanım yoktu. Üzerinden uzun bir hafta sonu geçince, tamamen unutmuşum. | Open Subtitles | لأنه لم يتسن لي الوقت كي آخذه إلى قسم المفقودات وذهبت في عطلة أسبوعية طويلة ونسيت كل شيء عنه |
"Yürü git kayıp eşya bürosuna ve yakamı bırak!" | Open Subtitles | إذهب لمكتب المفقودات والموجودات وأتركني في سلام. |
Ama iki hafta sonra kayıp eşya bürosundan geri aldım. | Open Subtitles | لكنني أستعدتها من مكتب المفقودات بعد أسبوعين |
Biliyormusunuz, kayıp eşya kutusu iyi bir fikir olabilir. | Open Subtitles | أتعلم , صندوق للمفقودات ممكن أن تكون فكرة جيدة |
Hmm, umarım kayıp eşya büroları vardır. | Open Subtitles | أتسائل لو كان لديهم مكان مخصص للمفقودات |
- ...kayıp eşya kutusundan istediğini alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على اي شيء تريديه من صندوق الأشياء المفقودة |
- kayıp eşya odasına benziyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنها أشياء مفقودة ثم وجدها أحدهم |
50 bin dolarlık kayıp eşya kutusu gibi. | Open Subtitles | إنها مثل 50 ألف دولار ضاعت و وُجِدَت |
Tamam madem öyle, kayıp eşya - bölümümüzle görüşebilirim efendim. | Open Subtitles | حسنا، سأتصل لك بقسم المفقودات والموجودات إن كانت هذه هي القصة |
kayıp eşya'ya baktım, müdürle konuştum. Kimse kamera bırakmamış. | Open Subtitles | أنا ذهبت إلي قسمي المفقودات و المحفوظات و تحدثت مع المدير و لم يجدهم أحد |
Güzel bir kalemin muhteşem bir hediye olacağını düşündüm ve kayıp eşya kutusunda çok güzel bir tane gördüm. | Open Subtitles | ظننت أن قلماً جميلاً سيكون هدية رائعة وأرى قلماً جميلاً في صندوق المفقودات |
Aşağıya kayıp eşya bürosuna git. | Open Subtitles | إذهب لقسم المفقودات في الأسفل مع ما تبقى منهم |
Acaba kayıp eşya bölümünüzde uzun süredir bekleyen tuhaf kıyafetler olabilir mi? | Open Subtitles | وليس لدي زي وكنت أتسائل إذا ما أمكنك أن تعيريني شئ غريب وقديم من المفقودات |
kayıp eşya bürosuna bırakıp alan olmazsa 14 gün sonra eve götürebilir miyim? | Open Subtitles | أيجب أن أضعها بخزنة المفقودات لمدة 14 يوم، ثم يسعني أخذها للمنزل؟ |
Eğer bir şey bulunduysa da, eminim kayıp eşya bürosundadır. | Open Subtitles | إذا وجد شىء متأكد إنكم ستجدونه فى قسم المفقودات |
O halde havaalanı kayıp eşya bölümünde içi uyuşturucuya batırılmış tişört dolusu bir çanta olmalı. | Open Subtitles | بأقمصة منقوعة بمخدرات موجودة بقسم المفقودات في المطار |
kayıp eşya kutusu, huh? | Open Subtitles | صندوق للمفقودات , هه ؟ |
Burada kayıp eşya bölümü mü var? | Open Subtitles | هل هناك سلة للمفقودات ؟ |
kayıp eşya kutusundakileri dahi dahi, biliyor musun? | Open Subtitles | حتى بالخردة من "مفقود وموجود" مفقود وموجود : هو مكتب يتم تجميع الأشياء المفقودة إلى أن يأتي أصحابها للمطالبة بها |
kayıp eşya gibi mi yani? | Open Subtitles | -مثل أشياء مفقودة قد عُثر عليها؟ -نوعاً ما . |