Şimdi kaya ve metalden oluşan gerçek astroidlerden bahsetmiyorum. | TED | انا لا أعني كويكبات حقيقية من صخور و حديد |
Sadece birkaç ağaç, kaya ve bir grup marabut. | Open Subtitles | فقط عدة أشجار و صخور و مجموعة من نباشي القمامة |
Bilim insanları, hayata dair bir iz bulmak için kaya ve toprak örneklerini analiz etmeye can atıyordu. | Open Subtitles | كان العلماء ملهوفين لإختبار عينات من التربة والصخور تدلهم عن أثر للحياة |
Daha sonra ise disklerin içinde kaya ve toz parçalarını toplayarak yeniden yıIdız oluşturdu. | Open Subtitles | وتجمّع بعد ذلك أقراص دوارة من الغبار والصخور حول النجوم الحديثة |
Güneşe en yakın olan dünyalar küçük kaya ve demir adalarıdır. | Open Subtitles | العوالم الأقرب إلى الشمس جزر صغيرة من الصخر والحديد |
Sen hiç kimseye hükmetmiyorsun ki... bir avuç kaya... ve kumdan başka. | Open Subtitles | أنت لا تحكم شيء لكن كومة من الصخور و الرمل. |
Sicilya kaya ve kumdu. | Open Subtitles | صقلية كانت عبارة عن صخور و رمال |
Benim işim bu gece Isengard'la kaya ve taşla. | Open Subtitles | الأمر أصبح مع "أيزنجارد" الليله مع صخور و حجاره |
Benim işim bu gece Isengard'la kaya ve taşla. | Open Subtitles | الأمر أصبح مع "أيزنجارد" الليله مع صخور و حجاره |
Ve bunları bulursunuz -- Kuyruklu yıldızlar, kaya ve buz parçaları. | Open Subtitles | ،وستجدون هذه المذنّبات أجزاءٌ من الثلج والصخور |
Kıvılcımlanan ufuk bize devasa bir kaya ve demir topunun üstünde yaşadığımızın mütevazı bir hatırlatmasıydı. | Open Subtitles | قوس الأفق الذى كان بمثابة رسالة تذكير متواضعة بأننا نحيا على كرة عملاقة من الصخر والحديد |
Sadece kum, kaya ve sessizliğin olduğu çölün ortasında bir çocuk olduğun zamanlarda bile ait olduğun yerin orası olduğunu ve her zaman oraya ait kalacağını bir türlü kabullenemedin. | Open Subtitles | حتى حين كنت ولداً في الصحراء و كل ما كان هناك الرمال و الصخور و الصمت لم تستطع أن تقبل حقيقة أن هذا ما تنتمي إليه |
Geri dönerken getirdikleri 16 kiloluk kaya ve fosil örnekleri öldükleri yerin yakınında bulundu. | Open Subtitles | تم اكتشاف 16 كيلو من الصخور و الحفريات و العينات التي جلبوها معهم بالقرب من مكان موتهم |
Birkaç kaya ve birkaç ispinoz kuşu. | TED | بعض الصخور و العصافير. |