Bence "sıfıra sıfır" oynayalım. Sizin Kaybınız benim kazancımdır. Bunu takım oyununa uyarlayamayız. | Open Subtitles | أقترح أنها مباراة فردية، خسارتك مكسب بي ليست مباراة جماعية |
Anlıyorum. Kaybınız için çok üzgünüm. Başka seçenekleri düşündünüz mü? | Open Subtitles | أنا أفهم، وأنا آسفٌ حقاً حول خسارتك هل وضعتَ خيارات آخرى باعتبارك؟ |
Seni cezalandırmalıyız ama Kaybınız yüzünden bu seferlik affedeceğiz. | Open Subtitles | من المُفترَض أن أعاقبك, ولكن في ضوء خسارتك, سوف أكون متساهلاً هذه المرة. |
- Kaybınız için çok üzgünüm, Jenny. - Biliyorum, tatlım. Biliyorum. | Open Subtitles | -آسفة جداً لخسارتك يا عزيزتي أنا أدري يا حبيبتي أنا أدري |
Bu pek çoğunuz için bir şok olabilir biliyorum ama... Kaybınız için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أعلم أن هذا الخبر يمثل صدمة للكثير منكم و آسف علي خسارتكم |
Sizin Kaybınız çünkü söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | حسناً، إنها خسارتكِ لأن ليس لديّ شيئاً لأقولهُ |
Bugün, ülkenizin üzüntü duyduğu Kaybınız için bizzat başsağlığı dilemek isterim. | Open Subtitles | أود أن أجدد عميق أسفى شخصياً على الخسارة التى تكبدتها دولتكم اليوم شكراً لك سيدى الرئيس |
- Kaybınız için tekrar başınız sağ olsun. | Open Subtitles | للحظور الى هنا وثانيةً نحن آسفون جداً جداً جداً لخسارتكِ |
- Kaybınız için üzgünüz, teğmen. | Open Subtitles | نحن نشعر ببالغ الأسف حيال خسارتك أيها الملازم |
Ama şimdilerde öyle bir dünyada yaşıyoruz ki gezegensel sınırlara ulaştık ve sadece birbirimize bağlı değil ve fakat artan bir şekilde birbirimize bağımlıyız, sizin Kaybınız artık benim kazancım değil. | TED | حسنا، و بما أننا في عالم وصلنا فيه إلى حدود الكواكب وبأننا لسنا فقط مترابطين بل معتمدين على بعضنا بشكل متزايد، فإن خسارتك لا تعني بعد الآن ربحا لي. |
Bu sizin Kaybınız olur. Biz ihtiyacımız olana sahibiz. | Open Subtitles | هذه سوف تكون خسارتك لدينا ما أردنا. |
Bay Haskell, Kaybınız için çok üzgünüz. | Open Subtitles | [سكيننير] السّيد حزقيل، نحن آسفون على خسارتك |
Bay ve Bayan Ivanov, Kaybınız için çok üzgünüz. | Open Subtitles | أنا والسيدة " إيفانوف " آسفون على خسارتك |
- Kaybınız için üzgünüm Yine, ben. - Sorun yok. | Open Subtitles | مجدداً ، أعتذر عن خسارتك لا بأس |
Kaybınız için çok üzgünüm. Acınızı hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | أنا أسف جدا لخسارتك اعني بانني لا استطيع تخيل ذلك |
Kaybınız için gerçekten de çok üzgünüm Bay Houdini. | Open Subtitles | انا أسف سيد هوديني أنا فى غاية الأسف لخسارتك |
Kaybınız için üzgünüm, Profesör. | Open Subtitles | . اسف لخسارتك الشخصية يابروفيسور , هذا المعسكر الذي وجدته |
Pekâlâ, dinleyin millet. Kaybınız için çok üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً , أصغوا إليّ يا رفاق أنا أشعر بالأسف الشديد تجاه خسارتكم |
Kaybınız için en derin taziyelerimizi sunuyoruz. | Open Subtitles | تعازينا الحارة من أجل خسارتكِ. |
Bugün, ülkenizin üzüntü duyduğu Kaybınız için bizzat başsağlığı dilemek isterim. | Open Subtitles | أود أن أقدم تعازي الشخصية على الخسارة التي منيت بها بلادكم اليوم أشكرك سيدي الرئيس |
Tüm "Kaybınız için üzgünüm" şeyi biraz üniversiteli işaretiydi fakat herşeyi düzeltebilirsin. | Open Subtitles | كل موضوع " أنا آسف لخسارتكِ" كان هاماً إلى حدٍ ما، لكن، اللعنة. |
Size Kaybınız için içten dileklerimi sunmak istedim. | Open Subtitles | وددت أن أبدي أخلص تعازيي عن مصابك. |
Ama kaza kendi tesislerinde gerçekleştiği için sana ve ailene Kaybınız için anlaşma sunuyorlar. | Open Subtitles | لكن الحادث حدث بالفعل في مبناهم لذا يردون ان يعطونك وعائلتك شيء لخسارتكم |
Kaybınız için üzgünüm. | Open Subtitles | تعازيّ على مصابكِ. |
Kaybınız için üzgün olduklarını söylerler. | Open Subtitles | ويمكنهم أن يخبروك أنهم آسفون علي فقيدك |
Kaybınız için çok üzgünüm ve keşke size ihtiyacınız olan yardımda bulunabilseydim ama yapamam. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف لمصابك واتمنى لو استطعت أن أقدم لك مما تحتاجين إليه، لكن لا يمكنني ذلك |
Kaybınız için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا حزينٌ جدا لمُصابِك |
Kurul başkanlığı Kaybınız için de efendim. | Open Subtitles | أوه، وعلى خسارتكَ رئاسة اللجنةِ، سيدي |