"kaybedebilir" - Translation from Turkish to Arabic

• يفقد
• يخسر
• سيفقد
• ستفقد
• يفقدون
• قد تفقد
• سيخسرها
• يَفْقدَ
• فقد تخسر
• الممكن أن تفقد

Ve çok dikkatli bakan bir insan çoğunlukla bu bağlamı kaybedebilir.
والشخص الذي يُحدق بتمعن قد يفقد عادةً ذلك الشعور بالسياق.

Bu adamı canlı yayına alırsanız şifreli bir mesaj verebilir ve ülke çapında en az elli kişi hayatını kaybedebilir.
ماذا تعنى؟ ربما بوضع هذا الرجل على الهواء سينشر رسالة مشفّرة و يفقد مثلاً خمسين رجلاً حول البلاد حياتهم

Görünüşe göre ikinci yolu seçerse, çok şey kaybedebilir.
يبدو أن الطريق الثاني سيجعله يفقد الكثير

Ona içki verirsem patron lisansını kaybedebilir.
رئيسي سوف يخسر الترخيص اذا قمت بخدمة هذا الفتى.

Herkes bir dövüş kaybedebilir. Herkes kaybedebilir evlat.
ربما يخسر أحدهم معركة ما، ربما يخسر ذات مرة

- İçişleri Bakanlığı'ndaysa ve yönünü izlersem, bağlantısını kullandığım kişi işini kaybedebilir.
ان كان يعمل مع الشؤون الداخلية و لحقت به اي كان من دخلت بإسمه قد يفقد عمله

Çimento sıkışıyor ve ben hemen müdahale etmezsem iki bacağını ve sağ kolunu kaybedebilir.
, الأسمنت يضغط عليه , و لو لم أدخل إليه قد يفقد ساقيه و ذراعه الأيمن

Ama şimdi bütün her şeyini, kalbini o siyah saçlıya açtığı için kaybedebilir.
من الممكن أن يفقد كل شيء لأنه وثق بتلك المحتالة ذات الشّعر الأحمر...

Jimmy bacağını kaybedebilir, benim de Jimmy'nin iyiliği için hemen gitmem lazım.
"جيمي" ربما يفقد قدَمُه، وأنا أحتاج حالاً أن أغادر من أجل "جيمي".

Bir baba, kızlarını, nasıl 36 saat boyunca kaybedebilir?
كيف يمكن لوالد وحيد ان يفقد ابنتيه المراهقتان لمدة 36 ساعة؟

Bir insan kendi arabasının anahtarını nasıl kaybedebilir, anlamıyorum.
لا أدري كيف للمرء أن يفقد مفاتيح سيارته هكذا

Maw Maw uyanıp korkarsa, birimiz parmağını kaybedebilir.
اذا باغتنا ماوماو وهي مستيقظة واحد منا قد يفقد اصبعه

57 yazı-turayı kim kaybedebilir ki?
من يخسر بنقر العملة 57 مرة على التوالي؟ أتفهمانني؟

Herkes kazanabilir, herkes kaybedebilir.
كل شخص يمكنه الفوز وأى شخص يمكنه أن يخسر

Ve en kötü tarafı ise, Abby, Nate kaybedebilir.
,و أسوأ ما في الموضوع,يا آبي نات من الممكن أن يخسر

Bence büyürken yazlarını burada geçirmemiş herhangi birisi için, etkileyiciliğini kaybedebilir.
أظن أن سحره سيفقد لأيّ شخص لم يترعرع و يقضي صيفه هنا

Eğer herkes aynı anda giriş yaparsa, ve sunucusuna kaçak zombi bilgisayarlar ile bağlanırsa şehir üzerindeki etkisini kaybedebilir.
واذا دخل كل اللاعبون في اللعبه في نفس الوقت! وتم ربط السيرفر بسيرفرات الزومبي المتوحشين ستفقد قبضتها على المدينه

Birçok insan ilk savaşında cesaretini kaybedebilir.
الكثير من الرجال يفقدون أعصابهم في أول معركة.

Uyansa bile konuşma yeteneğini kaybedebilir.
قد تفقد قدرتها على النطق هذا في حالة استعادتها للوعي

Bugün bir çocuk ben işleri batırdığım ve batırmaya devam ettiğim için böbreğini kaybedebilir.
توقّفي . لقد تسبّبتُ في إلحاق الضرر بكلية طفل و ربّما سيخسرها بسبب خطئي

Fok kolaylıkla bir gözünü kaybedebilir.
الفقمة يُمْكِنُ أَنْ يَفْقدَ عينَه بسهولة.

Bu davayı kaybettiği takdirde çocukları da kaybedebilir.
إن خسرت القضيّة، فقد تخسر الطفلين

Yapısal bütünlüğünü kaybedebilir. Uçacak mı?
إنها لم تكتمل بعد سيدي من الممكن أن تفقد سلامة البنية