"kaybedeceğimizi" - Translation from Turkish to Arabic

• سنخسر
• نخسر
• سنفقد
• سنخسرها

Siz benim son umudumdunuz Bay Ross ve bana kaybedeceğimizi söylüyorsunuz.
أنت كنت آخر آمالي سيد روس والآن أنت تخبرني بأننا سنخسر

Pek çok insan bize aklımızı kaçırdığımızı ve tüm parayı kaybedeceğimizi söyledi.
كان هناك العديد من الأشخاص الذين أخبرونا أننا مجانين، وأننا سنخسر كل المال.

Ajan tarafımsa bunu yaparsam,düşman hücresine baskın yapma şansımızı kaybedeceğimizi söylüyor.
جانب العميلة؟ إن فعلت هذا, سنخسر فرصة إلقاء القبض على خلية معادية تعمل داخل مبنى البرلمان

Bu çarpıcı gelişmeyle birlikte kaybedeceğimizi düşündük.
لذلك، بالرغم من هذا التقدم الملحوظ توقعنا أن نخسر

Ondan önce tonla oksijen kaybedeceğimizi düşündün mü peki?
أنت لم تحسب أننا من الممكن أن نخسر بعض الهواء قبل أن نصل

Bu kadar gün kaybedeceğimizi bilmiyordum.
ما علمته أننا سنفقد أيام أخرى بدون تصوير

Şimdi geri dönersek, ne kadar çok para kaybedeceğimizi söylemekten nefret ediyorum.
إن تراجع الآن، ليس لديكِ فكرة عن حجم الأموال التي سنخسرها

Ayrıca şimdi geri çekilirsem, ne kadar fazla para kaybedeceğimizi söylemekten nefret ediyorum.
لو تراجعت الآن، وأكره أن أخبركِ كم من المال كنا سنخسر

Her şeye rağmen, bu gece de kaybedeceğimizi düşündüğünüzü biliyorum.
مازلت أعلم أنكم تعتقدون أننا سنخسر الليلة

Nasıl olsa kaybedeceğimizi mi anladın yoksa?
أو أنك أدركت للآن، بأننا سنخسر على أية حال.

Kıyaslanmada kaybedeceğimizi Anladığımız zaman,
أننا حين نشعر أننا سنخسر فى المقارنة

Hava atıyor. Yarın kaybedeceğimizi düşünüyor.
إنه يتشمت ويعتقد أننا سنخسر غداً

kaybedeceğimizi biliyorsun ve cezanın ağır tarafını müvekkilimin yüklenmesini istiyorsun.
أنت تعرفين أننا سنخسر وتريد من عميلي

Muhafaza olursa, ne kadar kaybedeceğimizi biliyor musun? - Mmm-hmm.
هل تعلم كم سنخسر إذا حدث التطويق؟

kaybedeceğimizi mi söylüyorsun?
تقولينَ أننا سنخسر إذاً؟

- Onlar yardım etmezse kaybedeceğimizi düşünüyorsun değil mi? - Eamon!
لازلت تعتقد أننا سنخسر السباق بدون المساعدة منهم ..."أيمون"...

Mahremiyetimizi kaybetliğimizde, özgürlüğümüzü de kaybedeceğimizi ciddi olarak düşünmemiz lazım.
أظننا يجب أن نفكر أننا حين نخسر الخصوصية، نخسر القوة، نخسر استقلاليتنا بأنفسنا،

Bu görev bitmeden daha çok şey kaybedeceğimizi ikimiz de biliyoruz.
أنا و أنت نعلم أننا سوف نخسر الكثير قبل أن ينتهي هذا

Ona hayal kırıklığına uğramamasını, muhtemelen kaybedeceğimizi söyledim.
أخبرتها أن لا تيأس ربما نخسر هذة الجولة

O bebeği kaybettiğimiz zaman Koca Walter'ı da kaybedeceğimizi sanmıştım.
عندما فقدنا ذلك الطفل ظننت بأننا سنفقد (بيغ والتر) أيضًا

Bilirsin, bazen birini kaybedeceğimizi... düşündüğümüz zaman delice şeyler yaparız...
-كلنا يقوم بذلك، أعني القيام بأعمال مجنونة عند إحساسنا بأننا سنفقد شخصاً ما

ki buradaki herkes kaybedeceğimizi biliyor.
والذي يعرف الجميع هنا بأنّنا سنخسرها