"kaybedeceğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستخسر
        
    • تخسره
        
    • تفقدونهم فى
        
    • ستفقده
        
    • ستخسرينه
        
    • سوف تفقدونهم
        
    • ستفقد فيه
        
    • ستخسرها
        
    Bırak da bir denesin. kaybedeceğin ne var? Open Subtitles اعطه فرصة المحاولة ماذا ستخسر اذا تركته يحاول ؟
    Oyun arkadaşlarını kaybedeceğin için çok üzgünüm, ancak acilen çözülmesi gereken bir problemimiz var. Open Subtitles أعتذر بشدة لأنك ستخسر أصدقاءك في اللعب لكننا نواجه مشكلةً حقيقيةً يجب حلها الآن حالاً
    Şöyle bir teorim var, birisiyle yeni tanıştığında dürüst olman gereken zaman budur çünkü kaybedeceğin bir şey yoktur. Open Subtitles لدي نظرية أنه عندما تقابل أحد لأول مرة يكون هذا هو الوقت المناسب لتكون صادقاً تماماً لأنه لا يكون لديك ما تخسره
    Eğer samimiysen, kaybedeceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles إن كنت مخلصاً، فليس هناك ما تخسره.
    kaybedeceğin adamların bedeli yarın D'Or Kalesine Donnchadh ile birlikte saldırınca. Open Subtitles هذا تعويض للرجال الذين سوف تفقدونهم فى الهجوم على قلعة " دور " غداً مع دونيكاند
    eğer işler ters giderse, tek kaybedeceğin şey para olmayacak. Anladın mı? Open Subtitles اذا سأت الامور اكثر لن يكون المال هو من ستفقده فقط ، هل تفهمنى
    hayatındaki masrafları ödeyebilirim ama, eğer kardeşini görmeye devam edeceksen bunun sana bir maliyeti olacak ve kaybedeceğin de bu olacak. Open Subtitles أنا من يدفع تكاليف حياتك لكن إن استمريتِ في زيارة أخيك سيكلفك ثمنًا وهذا ما ستخسرينه
    Ve de kendini fazla zorladığında reiatsu'nu tamamen kaybedeceğin güne daha da yaklaşmış olacaksın. Open Subtitles وكلما أرهقت نفسك كلما أقترب اليوم الذي ستفقد فيه قواك
    Bu, senin kaybedeceğin oyun. Open Subtitles هذه لعبه ستخسرها
    Şampiyon olduğunda, kaybedeceğin hiç aklına gelmez. Open Subtitles عندما تكون بطل ، أنت ابداً لنْ تفكر أنك ستخسر
    kaybedeceğin bir tartışmayla zaman mı kaybedeceksin yoksa bisiklete mi bineceksin? Open Subtitles هل ستضيع وقتك بالجدال لأنك ستخسر أو ستصعد بدراجتي؟
    O dosyalarda gördüğüm kadarıyla senin ise kaybedeceğin çok şey var. Open Subtitles لكن مما أرى في هذا الملف أنت ستخسر
    O zaman sana kaybedeceğin ilk şeyi takdim edeyim. Open Subtitles حسنا,دعني أعرض عليك أول شيء سوف تخسره
    Eh, bu durumda senin de kaybedeceğin bir şey yok! Open Subtitles إذن فليس هناك ما تخسره
    kaybedeceğin adamların bedeli yarın D'Or Kalesine Donnchadh ile birlikte saldırınca. Open Subtitles هذا تعويض للرجال الذين سوف تفقدونهم فى الهجوم على قلعة " دور " غداً مع دونيكاند
    kaybedeceğin kesin olan hiçbir şeye isim takmamalısın. Open Subtitles لا تطلق اسما على آي شيء متيقن أنك ستفقده
    Şimdi git, yoksa... içeri girerse... eğer ona "merhaba" demek istiyorsan... hareket etmezsen... onu kaybedeceğin... Open Subtitles سيعود إلى الداخل إن كنت ستلقي عليه التحية فعليك... لا، سيعود إلى الداخل ستفقده لأنه سوف... -لقد أفسدت الأمر
    Burada senin hayatın için para veriyorum, ama kardeşinle görüşmeye devam edersen, sana pahalıya patlar, ve kaybedeceğin şey bu olur. Open Subtitles أنا من يدفع تكاليف حياتك لكن إن استمريتِ في زيارة أخيك سيكلفك ثمنًا وهذا ما ستخسرينه
    Ve de kendini fazla zorladığında reiatsu'nu tamamen kaybedeceğin güne daha da yaklaşmış olacaksın. Open Subtitles 400)}كلما ارهقت نفسك 0)}كلما أقترب اليوم الذي ستفقد فيه قواك كشينيغامي
    Bu, senin kaybedeceğin oyun. Open Subtitles هذه لعبه ستخسرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more