"kaybettiğin" - Translation from Turkish to Arabic

• فقدت
• خسرت
• فقدته
• فقدانك
• فقدتها
• فقدتِ
• خسرتها
• خسرته
• خسارتك
• فقدتي
• فقدتيه
• المفقود
• خسرتيه
• تفقدين
• خسرتي

Eşyalarını kaybettiğin için üzgünüm ama onları çalan ben değilim.
انا اسف انك فقدت كل متعلقاتك. ولكننى لست من سرقها.

Hiç aşırı sarhoşluktan dolayı işini kaybettiğin oldu mu?
هل فقدت وظيفة من قبل بسبب السكْر المفرط؟

Ve Enrique, babaannemin yanındaki işini kaybettiğin için çok üzgünüm.
و إنريكي أنا اسفة جداً بأنك خسرت عملك عند جدتي

Bunun sana bağlanmaktan korktuğun için kaybettiğin birisi anımsatıp anıtmsatmadığını merak ediyorum.
استعجب اذا كانت تفكرك بشىء أخر فقدته لانك لم تستطيعى أن تلتزمى

Ceketini kaybettiğin için uyduruyorsun bunları!
هل تعتقد أن هذا هو أفضل عذر تستطيع أن تختلقه لتبرر فقدانك لمعطفك؟

kaybettiğin ailene benzeyen aileleri seçtin.
أنت تختار العائلات التى تذكرك بالعائلة التى فقدتها لقد طاردتهم , كنت ملازماً لهم وسببت لهم الرعب

O çocuklarla ilgilenme tarzın. Birini kaybettiğin için, değil mi?
إعتنائكِ بكل هؤلاء الأطفال لأنكِ فقدتِ شخصاً ، أليس كذلك ؟

Sen başkanlığı kaybettin, tıpkı lisedeyken çirkefleşmeyi reddedip kaybettiğin gibi. - Ben yaptım, oldu.
كلا, أنت فقدت الرئاسة, كما فعلت في مدرستك عندما رفضت ان تلعب بقذارة

Kendini şanslı say. kaybettiğin tek şey pantolonun.
إحسب نفسك محظوظ الشيء الوحيد الذي فقدت كانت ملابسك الداخلية.

Ya dikişlerini patlatıp iki ünite kan kaybettiğin içinse?
ماذا إن كانت حقيقة أنك جرحت غرزتين و فقدت دماءً كثيرة؟

Sen babanı kaybettiğin gibi, ben de abim Clovis'i kaybettim!
مثلما فقدت والدك , أنا أيضاً فقدت أخي الأكبر , كلوفيس

Her şeyi kaybettiğin zaman sana destek oldum.
كنت أشاهدك ووقفت بجانبك عندما خسرت كل شيئ

Dur bakalım kaybettiğin hangi çeşitti Hyde normallerden mi?
؟ مهلا, اي نوع من الكعك قد خسرت ؟ اكانوا من النوع العادي هايد

Bu arada bacaklarını kaybettiğin için üzüldüm.
لكن أردت إخبارك أني ساتزوج وأنا أسفة أيضاً سمعت أنك خسرت رجليك

kaybettiğin her bir cana karşılık kaç tanesinin hayatını kurtardın?
لكل شخص فقدته ، كم عدد من قُمت بإنقاذهم ؟

Kilo kaybettiğin halde bu ağırlıkla güreşlere katılabilirsin.
مع هذا وكل الوزن الذي فقدته تستطيع أن تنجح في المصارعة

Bak Ian, işini kaybettiğin için üzgünüm Ama üzerime sıcak şeyler dökmen bunların hiç birini sana geri kazandırmayacak.
آسف على فقدانك لوظيفتك لكن سكب الحساء الساخن علي لن يعيد الأمور لنصابها

kaybettiğin sıvıları, serum olmadan yerine koyup koyamayacağımıza bakalım.
لكن في هذه الأثناء، لترى أن كنت تستطيع إستبدال السوائل التي فقدتها بدون المحلول الوريدي

Sevdiğin adamı kaybettiğin için çok üzgünüm.
أنا آسفة إذاً أنكِ فقدتِ الرجل الذي تحبينه

Marul işinden kaybettiğin paranın tamamı.
هذه هي كل الأموال التي خسرتها في مشروع الخسّ

Senin için. Marul işinden kaybettiğin para.
وهو لك هذا هو كل المال الذي خسرته من مشروع الخسّ

Davalardaki hatalarla ilgili bir inceleme yapıyorlarmış ve senin kaybettiğin davayı duymuşlar Bu konuda onlar kısa bir şeyler söylemek istermisin?
لقد سمعوا عن خسارتك الكبيرة. هل ستقتبس عنهم؟ هل يمكنني أن أعطيك إياها؟

Birkaç ekstra ders alırsan, kaybettiğin süreyi de Haziran'a kadar telafi edersin.
يمكنك أن تستعدي كل ما فقدتي في جوان يمكنك أن تستعدي كل ما فقدتي في جوان

Acaba Karl kaybettiğin oğlunun yerine geçebilir mi?
هل يمكن لكارل ليس أن يحل محل ابنك الذي فقدتيه

Bakalım kaybettiğin zamanla ilgili bir ipucu çıkacak mı.
لنرى إن كنا نستطيع إبتكار فكرة عن وقتكِ المفقود

Ama umarım kaybettiğin her şeyi yaşam tarzın yüzünden kaybettiğini günü geldiğinde anlarsın.
لكن أتمنى أن تفهمي يوماً ما كل شيء خسرتيه بالعيش بالطريقة التي تفعلينها

Bu, kendini kaybettiğin ilk vaka değil.
ليست هذه المرة الأولى التي تفقدين بها السيطرة على نفسك

Bir şeyler kaybettiğin için olmazsın. Bir şeyler bulduğun için olursun.
ليس لأنكِ خسرتي شيئاً ولكن لأنك وجدتي شيئاً