"kaybettiğinizde" - Translation from Turkish to Arabic

• عندما تفقدين
• عندما تخسر
• عندما تفقد

Sanırım bir şeyi kaybettiğinizde mutsuz olursunuz; ama benim kötü şans dışında hiçbir şeyim olmadı.
أعتقد أنكِ تصبحين تعيسة عندما تفقدين شيئاً ولكنى لم يكن لدى شيئاً سوى الحظ العسر

Size yakın birini kaybettiğinizde yardım almak her zaman mümkündür.
‫عندما تفقدين شخصا مقربا اليكِ ‫هناك دائما مساعدة متوفرة

Anahtarı kaybettiğinizde işe yarıyor ama birini öldürdüğünüzde pek sayılmaz.
تصبح مفيدة عندما تفقدين مفتاحك وليست مفيدة عندما تقتلين شخصاً ما

Oyunu kaybettiğinizde herhangi bir mazeret öne sürmenizi istemem.
لا أريدك أن تتعذر بأي حجة عندما تخسر هذا الدور.

Ama 23 yaşındaki kızınızı bu şekilde kaybettiğinizde acıyı tarif etmek mümkün olmuyor.
و لكن عندما تخسر ابنتك ذات الـ23 ربيعًا بهذه الكيفيّة... لا يُمكن وصف ذلك الألم

İnancınızı ,umudunuzu, hayata devam etme isteğinizi kaybettiğinizde ne yaparsınız?
ماذا تفعل عندما تفقد أملك وإيمانك، ورغبتك في الأستمرار؟

Fakat bilmek bunu kolaylaştırmıyor, kuşları kaybettiğinizde beslemeye çok vakit ayrılıyor.
ولكن معرفة ذلك لا يجعل من الأمر سهل عندما تفقد الطيور التي قضيت وقتا طويلا في رعايتها.

Hayat arkadaşınızı kaybettiğinizde kullanılan kelime de "dul"dur.
وهناك كلمة عندما تفقدين زوجك انها ارمل او ارمله

Ailenizi kaybettiğinizde sizi tanımlayacak bir kelime vardır.
هناك كلمة عندما تفقدين والديك انها يتيم

Noam Toran ve "Yalnız Adam için Aksesuarlar": fikir şöyle, sevdiğiniz insanı kaybettiğinizde veya zor bir ayrılığı atlatmaya çalışırken en çok özlediğiniz şey, o sizi uyuz eden şeyler, o insanla beraberken nefret ettiğiniz şeyler.
ناوم توران و إكسسوارات للرجل الوحيد الفكرة هي عندما تفقد أحدا تحبه أو تمر بفشل تجربة عاطفية أكثر ما تفتقده هي تلك الأشياء المزعجة ما كنت تكرهه عندما كنت مع الشخص الأخر

Sizin için önemli birini kaybettiğinizde kederli zihninizde dolaşan sözcük genellikle "olamaz" olur.
عندما تفقد شخصاً عزيزاً عليك، "هذا لا يُعقل" ستكون غالباً الكلمات التي تخطر في عقلك الحزين.

Kayıp ve hayatla kendinizi kaybettiğinizde
عندما تفقد او تتوهم مع الدنيا