"kaygılı" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالقلق
        
    Fakat tatmin olmuşluk duygusu yerine kaygılı ve sürüklenmiş hissettim. TED ولكن بدلاً من الشعور بالرضا كنت اشعر بالقلق وعدم الهدوء.
    Ve bazı rakipleri gerçekten kaygılı kakao kaynaklarının tedarik edilebilirliği ve sürekliliği ile ilgili. TED ويشعرُ بعض منافسيهم بالقلق حقًا حول ديمومة وتوفر إمدادات الكاكاو.
    Ve tüm kalbimle inanıyorum ki oyuncu olarak başarımın ve bir kişi olarak ilerlememin anahtarı, kendimi bu kadar kaygılı ve güvensiz hissettiren benliğin yokluğuydu. TED وأنا بحق أؤمن أن سر نجاحي كممثلة وتقدمي الشخصي كان بالأصل انعدام الذات لدي والذي جعلني أشعر بالقلق الشديد وانعدام الأمن.
    Huzursuz ve tek bir kalıba uymadıkları yada günün birinde kimlikleri alakasız olduğunda kaygılı olmaları yerine, deneyimlemek için özgür hissetmelerini ve kendi kişisel hikayelerinin ve kimliklerinin kontrolünü almalarını umuyorum. TED أتمنى عوضًا عن شعورهم بالقلق والخوف بأنهم لا ينسجمون مع نمط معين أو أن تصبح هويتهم غير مهمة يومًا ما، بأن يمكنهم أن يكونوا أحراراً في تجربة والسيطرة على قصتهم الشخصية وهويتهم.
    Gelelim arazi tüketimine: çevreciler bu konuda bir hayli kaygılı, çiftçiler de öyle; büyük çapta insan var ve tabii mahalle grupları kendilerine yakın açık alan istiyorlar. TED وبالنسبة لاستهلاك الأراضي: علماء البيئة يشعرون بالقلق إزاء ذلك، وكذلك الفلاحون، ومجموعة كبيرة من البشر، وبالطبع، سكان الأحياء الذين يريدون مساحات مفتوحة بجانبهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more