Wayne, şu ezik çocuk Brant'i partiye davet etti ve hoşlandığı kız Kayla'nın önünde pantolonunu indirdi. | Open Subtitles | واين دعا ولد غير محبوب الى حفلة برانت لقد جعله يخلع سرواله القصير امام كايلا , الفتاه التى يحبها |
Kayla'nın modern teknoloji ile alakası yok. | Open Subtitles | إذن كايلا لم تكن تحب التكنولوجيا الحديثة مطلقا |
Kayla'nın adını araştırdım ve korkunç bir hayranı olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لقد أجريت بحثا عن إسم كايلا و لقد تبين أن لديها معجب مخيف |
Kayla'nın bilim projesiyle ilgili yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | كايلا بحاجه الى مساعده مع مشروعها العلمى |
Haftada iki kez Kayla'nın evinde toplanıyorsunuz demek? | Open Subtitles | تلتقوا مرتان بالأسبوع ببيت كايلا , حقاً ؟ |
Kayla'nın Emma'nın benim kızım olduğunu anlaması mümkün bile değil. | Open Subtitles | لا يوجد وسيلة لـ كايلا ان تعرف أبداً ان أيما طفلتي |
Kayla'nın doğum günümde yaptığı elmalı pasta. Onu özlerim... | Open Subtitles | كايلا تعد كعك التفاح من اجل عيد مولدي لن افوت ذلك |
Haftada iki kez Kayla'nın evinde toplanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نلتقى مرتين بالأسبوع ببيت كايلا |
Ve ikinci olarak, 5-D'de oturan sert, cüce Kayla'nın gizlice bir oyun grubuna ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | و ثانياً هل تعلمون أن كايلا الصغيرة البسيطة فى د-5 تستضيف سراً قريق لعب ؟ |
Kayla'nın senin hakkında ne düşündüğünü kim takar? | Open Subtitles | من يكترث عن ماذا تعتقد كايلا عنك ؟ |
Hemşire Previn, Kayla'nın gelip gelmediğini sorduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت الممرضة (بريفن) أنك (طلبت منها إعادة (كايلا |
Kayla'nın beni böyle görmesini istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً لا أريد أن تراني (كايلا) وانا بهذه الحالة |
Ama bundan sadece bahseden Kayla'nın var öyle mi? | Open Subtitles | لكن (كايلا), التي تحدثت عن الأمر فحسب, بحاجه له؟ |
Yani Kayla'nın da psikopat olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | حسناً, أنتِ تقولين أن (كايلا) مريضة نفسياً الآن |
Sorun, Kayla'nın senin, bu karmaşık duygularınla, kızgın bir çocuk haline dönmüş olması. | Open Subtitles | لقد تكيّفت (كايلا) على تناقضك، وأصبحت فتاة غاضبة جداً. إذاً، ماذا علينا أن نفعل؟ |
Buna "ebeveynleştirme" deniyor, ve Kayla'nın olabildiği kadar çok senin etrafında olmasıyla sağlanıyor. | Open Subtitles | ويبدأ الأمر عندما تكون (كايلا) بجانبك على أكثر ما يمكن. |
Addison, Kayla'nın bir sorunu var. | Open Subtitles | أديسون... الأستدعاء بسبب كايلا |
Jake ve Sandra Bennett, 11 yaşındaki Sammy'nin ve 9 yaşındaki Kayla'nın ebeveynleriydi. | Open Subtitles | (الأبوين هما (جاك) و (ساندرا بينيت الأبناء (سامي) 11 سنة و (كايلا) 9 سنوات |
Cape Town'da Kayla'nın büyükannesi ile beraber. | Open Subtitles | لقد حدّدت مكان والديها. هُما في (كيب تاون) مع جدّة (كايلا). |
Kayla'nın aldığı yaralar gasp olayına benzemiyor. | Open Subtitles | جروح (كايلا) لا تصرخ بالضبط لسرقة بالشارع. |