| 3. ile 2. Bulvar ile 54. ve 46. cadde arasında radyasyon kaynağı var. | Open Subtitles | هناك مصدر إشعاعِ بين الثالث والثانى رابع وخمسون وسادس وأربعون |
| Orada bir ışık kaynağı var, bir çeşit ışıktan geliyor. | Open Subtitles | يبدو أن هناك مصدر ضوئي ينبثق من ضوء من نوعاً ما |
| Tüm bunda başka bir avuntu ve rahatlık kaynağı var. | TED | هناك مصدر اخر للراحة والعزاء لهذا كله. |
| - İçeride kaynağı var. DEA'den biri. | Open Subtitles | إنّ لديه مصدر داخلي، شخص من وكالة مُكافحة المُخدّرات. |
| Smith'in Hudsucker kurulunda üst düzey bir kaynağı var. Çok üst düzey. | Open Subtitles | "سميث" لديه مصدر موثوق من مكتب "هد" عريق جداً وسري |
| Adamların çok fazla kaynağı var diyelim. | Open Subtitles | لنقول أن لديهم مصادر كثيرة |
| Nina Howard'ın Ladin yayını sırasında uçmuş olduğuna dair bir kaynağı var. | Open Subtitles | نينا هاورد لديها مصدر يعلم أنّك كنت منتشياً أثناء بث خبر مقتل بن لادن |
| Charlie'nin bir kaynağı var. | Open Subtitles | شارلي عنده مصدر . |
| İyi ki, içilecek tek bir su kaynağı var. | Open Subtitles | لحسن الحظ هناك مصدر ماء واحد صالح للشرب |
| İyi ki, içilecek tek bir su kaynağı var. | Open Subtitles | لحسن الحظ هناك مصدر ماء واحد صالح للشرب |
| Bu merminin içinde cidden bir güç kaynağı var. | Open Subtitles | لقد كان هناك مصدر للطاقة فى الرصاصة |
| İleride bir ışık kaynağı var. | Open Subtitles | هناك مصدر للضوء أمامى |
| satanizm manyağı. Bence bu şeyin tek bir kaynağı var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك مصدر وحيد لهذهالمادة... |
| Tankın ayarlanmış bir güç kaynağı var... bu onu kilitli tutuyor. | Open Subtitles | الحوض لديه مصدر طاقة منظم يبقيه مقفل |
| Kendi özel güç kaynağı var. | Open Subtitles | لديه مصدر طاقة منفصل |
| Adamların çok fazla kaynağı var diyelim. | Open Subtitles | لنقول أن لديهم مصادر كثيرة |
| Adanın sadece bir ana su kaynağı var. | Open Subtitles | حسناً , الجزيرة لديها مصدر واحد للمياه |
| Frank'in cezaevinde bir kaynağı var. | Open Subtitles | فرانك لديها مصدر في السجن. |
| - Eyalette bir kaynağı var. | Open Subtitles | - هو عنده مصدر في المدينه. |