"kaynakçı" - Translation from Turkish to Arabic

    • لحام
        
    • اللحام
        
    Tersanelerde 4 yıl çalışmış, birinci sınıf kaynakçı. Open Subtitles لحام من الطراز الأول اربع سنوات خبرة في الورشة
    İki amcası Thornwood'daki işleri yürütüyor ve kardeşi de Deacon'da baş kaynakçı. Open Subtitles عمّاه يمسكان بزمام الأمور في "ثورنوود" و شقيقة لحام كبير في "دينكين"
    Bunu kaynakçı çırağıyken yaptırmıştım. Open Subtitles حصل لي هذا عندما كنت عامل لحام تحت التدريب
    kaynakçı başlığına ihtiyaç duyacak kadar hem de ama bu sana öyle geldi mi? Open Subtitles ...مثلاً، اعتقدت أنني كنت بحاجة لخوذة اللحام المضادة للشرارات و هل بدا ذلك حيوياً بالنسبة لك؟
    kaynakçı maskesi takması gerekiyor. Open Subtitles يجب أن يرتدي قناع اللحام
    kaynakçı ses duymuş ama bakmaya geldiğinde her şey olup bitmiş. - Başka? Open Subtitles هناك عامل لحام قد سمع شيء ما، لكنه لم يتحقق إلا بعد فوات الأوان.
    Telgraf operatörü olarak da çalışıyordu... hemşire olarak da, kaynakçı olarak da. Open Subtitles عملت كمشغل التلغراف ، ممرضة، لحام.
    - Olay yerinde bulduğumuz kaynakçı maskesi. Open Subtitles - وهذا هو قناع لحام وجدنا في مكان الحادث.
    Ve iyi bir kaynakçı. Open Subtitles كما أنها مرحة وجميلة، وعاملة لحام بارعة
    Bir baba, bir kaynakçı. Open Subtitles هو كان والد ، لحام
    Ben üç aydır burada kaynakçı olarak çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعمل لحام هنا منذ 3 أشهر.
    206 numara. 5. sektörden bir kaynakçı. Open Subtitles الرقم 206، عامل لحام في قطاع
    kaynakçı olacağımı düşünüyordu. Open Subtitles لقد علمنى أن أكون لحام
    (Alkış) Gerçek şu ki rock yıldızı da olsan tersanede kaynakçı da olsan üst Amazon'da bir kabilede de yaşasan İngiltere kraliçesi de olsan günün sonunda hepimiz aslında aynı gemideyiz. TED (تصفيق) الحقيقة هي أنه سواء كنت نجم روك أم كنت عامل لحام في حوض لبناء السفن، أم أحد رجال القبائل في الأمازون، أم ملكة إنجلترا، في نهاية المطاف، نحن جميعا في نفس القارب.
    - Baş kaynakçı. Open Subtitles -في لحام الرصاص
    Aslında sihirin bir kısmı ve buradaki eserlerdeki yenilik şu; çoğu kişi sanatçı filan değil, ya bilim insanı, ya mühendis, kaynakçı veya çöp toplayıcı ve onların çalışmaları meslekler arası sınırları aşıyor, bir yurttan (göçer çadırından) esinlenerek tasarlanmış bir origami mantar koruluğundan yapraklarına yerleştirilen 175.000 led lambasıyla etrafındaki seslere ve biyoritme tepki veren bir ağaca kadar. TED في الحقيقة، الجزء الساحر والإبداعي من الأعمال هنا هو أن العديد من صانعي الأعمال ليسوا فنانين على الإطلاق، ولكن مهندسين أو علماء أو عمال لحام أو جامعي قمامة، وتتجاوز أعمالهم الحدود الانضباطية، من بستان لعش الغراب المصنوع بفن طي الورق الذي نشأ من تصميم خيمة إلى شجرة تستجيب للأصوات والإيقاعات الحيوية التي تتواجد حولها من خلال 175 ألف لمبة ليد مدمجة بأوراقها.
    kaynakçı; 'saldator'muş. Open Subtitles اللحام: saldator
    Evet, kaynakçı. Open Subtitles نعم, اللحام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more