"kaynamış" - Translation from Turkish to Arabic

    • المغلي
        
    • مغلي
        
    • ملتئمة
        
    • مسلوق
        
    • مسلوقة
        
    • مغلية
        
    • الملتئمة
        
    • المغلية
        
    • المغليّ
        
    Kaynamış su getirin biraz. Kaynamış su getirin. Open Subtitles إحضروا قليلاً من الماء المغلي إحضروا قليلاً من الماء المغلي
    Kaynamış suyu öğrenmek için yeterli bilginiz yok. Open Subtitles أنت لا تعرف ما يكفي لدراسة الماء المغلي.
    Sargı için, Kaynamış su ve kıyafet parçaları gerekiyor. Open Subtitles أحتاج لماء مغلي و أشرطة من الملابس كضمادات
    Demlikte Kaynamış su katılan çay yapraklarını tercih ederim. Open Subtitles أفضل أوراق الشاي، و تنقع في ماء مغلي في غلاية مناسبة.
    Yaklaşık altı yıl önce meydana gelmiş ve muhtemelen aynı zamanda oluşmuş olan bir çok Kaynamış kemik kalıpları var. Open Subtitles هناك نمط منتشر لإصابات ملتئمة حدثت في نفس الوقت قبل ست سنوات تقريباً.
    Doktor, beni Kaynamış yiyecek yemeye mecbur etti ama bazen böyle şeyler de yiyorum. Open Subtitles لقد أجبرني الطبيب على تناول طعام مسلوق لكنني أحياناً آكل ما أحب
    Kaynamış ayak gibi kokuyordu. Open Subtitles كانت الرائحة كريهة كأقدام مسلوقة
    Kaynamış yastık kılıfına ne dersiniz? Open Subtitles ماذا عن غطاء وسادة المغلي رائع؟
    Kaynamış başımı rafa koyacak diye korkuyorum. Open Subtitles أنا فقط خائف من أن تضع رأسي المغلي على الجدار!
    Ama Kaynamış su içebiliriz. Open Subtitles لكن يمكننا شرب المغلي.
    Tereyağı ve Kaynamış su ekliyorum. Open Subtitles أضيف الزبد والماء المغلي
    Tereyağı ve Kaynamış su ekliyorum. Open Subtitles أضيف الزبد والماء المغلي
    İki kâse Kaynamış keseli sıçan etini büyük bir miktar kanarya otuyla karıştır, alkole yatır... Open Subtitles "... إخلط كأسين من حيوان أبوسوم المغلي مع قليل من الكحول"
    Sargı için, Kaynamış su ve kıyafet parçaları gerekiyor. Open Subtitles أحتاج لماء مغلي و أشرطة من الملابس كضمادات
    İlaç yapmam için Kaynamış su gerek. Open Subtitles سأحتاج إلى ماءٍ مغلي لأُحضّر الدواء
    Kaynamış su ver. Open Subtitles ...ماء مغلي فقط
    Kurbanın sağ elinin bileğinde Kaynamış bir yara var. Open Subtitles لدى الضحية إصابة ملتئمة في عظام الرسغ ليده اليمنى.
    Onu Kaynamış birkaç göğüs vertebral çatlağına eklersek... Open Subtitles ذلك إضافة إلى عدة كسور ملتئمة على منطقة الفقرات الصدرية.
    Kaynamış yumurta istermisin? Open Subtitles أتريد بيض نصف مسلوق بدلا من ذلك؟
    Kaynamış patates, ekşi krema, ayran ve tere. Open Subtitles كانت بطاطس مسلوقة كريمة وزبدة الحليب
    Havuzlar Kaynamış içindekilerin ruhlarıyla. Open Subtitles حمامات مغلية بأرواح هؤلاء الذين احتجزوا بداخله
    - Ama ben 11 Kaynamış çatlak buldum. Open Subtitles لكني وجدت 11 من الكسور الملتئمة انا اقول لك
    Burada, 210 litre Kaynamış suya ihtiyacımız var ve biraz da... Open Subtitles سوف نحتاج إلى 55 غالون من المياه المغلية
    "Bak, üçü de aynı Kaynamış suda kaynadı. "Havuç sert girdi ama yumuşamış olarak çıktı. Open Subtitles "انظري، مرّ الثلاثة بالماء المغليّ عينه، إذ دخلت الجزرة قوية وخرجت ليّنة"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more