Eve git, Raisins'i çıkart, ona otopsi uygulansın kaza olmadığını göreceksiniz. | Open Subtitles | اذهبي للبيت واحفري عليها وقومي بتشريحها وستجدين انها لم تكن حادثة |
Eğer hayalet bir kaza olmadığını düşünüyorsa, neden ona diziden sahneler gösteriyor, ve ona ne anlatmaya çalışıyor? | Open Subtitles | حسناً اذاً, هو يعتقد أنها لم تكن حادثة لماذا يعرض لها مشاهد من المسلسل و مالذي يحاول ان يخبرها به؟ |
Bir doktor olarak bunun bir kaza olmadığını ispatlayamam. | Open Subtitles | حسنا، كطبيب، لا أستطيع إثبات أنه لم يكن حادثا |
kaza olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | آني لك أن تعلم بأنه ليس حادثاً ؟ |
Karımın ölümünün kaza olmadığını gösteren kanıt. | Open Subtitles | دليل ان موت زوجتي لم يكن حادثة |
Sen bile Joey'in ölümünün kaza olmadığını söyledin. | Open Subtitles | حتى أنت تقولين أن موت جوي ليس بحادث |
- Bir an bunun bir kaza olmadığını varsayalım. | Open Subtitles | كلا هناك حدث عن حقيقة أنها ليست حادثة |
Bu yangının bir kaza olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | ماهو واضح لدينا ان ذلك الحريق لم يكن حادثاً |
Bunun bir kaza olmadığını üç dakikada anlar. | Open Subtitles | فى خلال ثلاث دقائق سيعرف أنها لم تكن حادث |
- Yani babanın ölümünün kaza olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | لم تكن هنالك أخطاء إذاَ مقصدك أن وفاة والدك لم تكن حادثة ؟ |
Onun ölümün kaza olmadığını hep söylüyordum. | Open Subtitles | قلتُ مراراً وتكراراً أن وفاتها لم تكن حادثة |
- Ben ilk gece bir kaza olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | من أول ليلة عرفت أنها لم تكن حادثة |
kaza olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تريد إخباري أنّها لم تكن حادثة ؟ |
Birinin Di'yi takip ettiğini, bir kaza olmadığını söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنّ "داي" كان لديها متتبع و أنّها ربما لم تكن حادثة |
Clark ölmeden bunun bir kaza olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | انطلق كلارك مع حشود قاسية جداً والكلام هو أنه لم يكن حادثا |
O drona olanın da kaza olmadığını varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض ما حدث مع الطائرة لم يكن حادثا أيضا. |
Eminim yatta olanların bir kaza olmadığını anlamışsınızdır. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك تعرف الآن أن ما حدث على ذلك القارب لم يكن حادثا |
Ona kaza olmadığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنهُ ليس حادثاً |
Yangının bir kaza olmadığını mı? | Open Subtitles | أن الحريق لم يكن حادثة ؟ |
Karp'ın orjinal filmi de bende. İkisini birlikte oynatabilirseniz bunun bir kaza olmadığını herkes görebilir. | Open Subtitles | أيضاً تحصلتُ على فيلم (كارب)، إذا شغلتهما معاً ستجد إنها كانت ليست حادثة |
Öyle mi? Bunu kaza olmadığını mı? Bilgisayar hatası olmadığını mı? | Open Subtitles | حقاً ماذا أنه لم يكن حادثاً أنه لم يكن خطأ أنت الخطأ |
Beni iterek karımın ölümünün bir kaza olmadığını benim yüzümden kendini öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | دفعتني بعيدًا وقالت لي أن وفاة زوجتي لم تكن حادث وإنما هي قتلت نفسها |