çünkü yalnız,insanları sevmeyen hap bağımlıları ölmeli otobüs kazalarında, sevmeyi becerebilen gençler değil. | Open Subtitles | لأن المدمنين البغيضين المتوحّدين يجب أن يموتوا في حوادث الطرقات والعشاق الطيبون المسالمون |
Her gün sarhoş araba kazalarında 30 kişi vefat ediyor. | Open Subtitles | يقتل ثلاثون شخصاً يومياً جراء حوادث القيادة تحت تأثير الكحوليات |
Ama Amerika'da her sene 100.000 kişiden 12'si trafik kazalarında ölüyor. | TED | ولكن في الحقيقة، هنا في أمريكا،12 من كل 100,000 يموتون سنوياً من حوادث السيارات. |
Ulaştırma Bakanlığı verilere göre geçen sene yalnızca ABD'de 35.000 insanın trafik kazalarında yaşamını yitirdiğini bildirdi. | TED | قدّرت هيئة المواصلات أنه في السنة الماضية توفي 35000 شخص إثر حوادث سير في الولايات المتحدة وحدها. |
Bu ülkede her gün ortalama 125 kişi araba kazalarında ölüyor. | Open Subtitles | حوالي 125 شخصا يموتون بحوادث مرورية كلّ يوم في هذا البلد. |
Dünya çapında, her yıl 1.2 milyon insan trafik kazalarında hayatını kaybediyor. | TED | على مستوى العالم، يموت 1.2 مليون شخص سنويًا إثر حوادث سير. |
Mevcut oranı korursak, bu 60 milyon insanın araba kazalarında canlarını yitirdiği anlamına geliyor. | TED | سيكون لدينا 60 مليون حالة وفاة من حوادث السير إذا حافظنا على المعدل الحالي. |
Her gün yüz insan araç kazalarında hayatını kaybediyor. | TED | انظروا، مائة شخص يموتون يوميًا بسبب حوادث السيارات. |
Aynı oranları araba kazaları ve trafik kazalarında da görüyoruz, hatta intihar vakalarında. | TED | وترى الشيء نفسه بالنسبة إلى حوادث السيارات وحوادث المرور، وحتى معدّلات الانتحار. |
Ancak bu, bu tür özel uçuş kazalarında her zaman bir numaralı etken olmuştur ve hâlâ öyledir. | Open Subtitles | لكن يظل هذا دائماً في واقع الأمر العنصر المسبب الأول في حوادث الطائرات الخاصة من هذا النوع |
Toksik atık kazalarında kullanılan emme katalizörü. | Open Subtitles | إنها بلورات لها القدرة على الإمتصاص يستخدمونها فى حوادث النفايات السامة |
Olaya başka bir açıdan bakacak olursak, her yıl araba kazalarında ölen insanların sayısı 500. | Open Subtitles | و لِوضع هذا ضمن منظور ما عدد اﻷناس الذين قَضوا بسبب حوادث الدراجات الناريّة حوالي 3,500. |
Ve çok yaygın, 14 milyon adet ve trafik kazalarında şimdiye kadar 260 ölüm. | Open Subtitles | و هي قضيّة قوميّة، أكثر من 14 مليون وحدة، و 260 حالة وفاة نتيجة حوادث مرورية إلى الآن |
Bisiklet kazalarında hayatlarını kaybedenlere adanmışlardır. | Open Subtitles | هم في ذاكرة الناس الذين فقدوا حياتهم في حوادث الدراجات. ما يطلق عليه الدراجين أشباح. |
Bu tarz çatlakları daha önce araba kazalarında görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ هذا النمط من الكسور الصغيرة في حوادث السيارات |
Her yıl yaklaşık 1.2 milyon kişi araba kazalarında ölmekte; ...yaklaşık 50 milyon kişi ise yaralanmaktadır. | Open Subtitles | حوادث السيارات تقتل 1.2 مليون إنسان سنوياً; |
Genelde makine kazalarında görülür bir eklemin sıkışıp döndüğü gibi. | Open Subtitles | عادة ما ترى هذا في حوادث الآلات مثل ان يعلق طرف في شيء ويلتوي |
Demek istediğim, buna benzer drone kazalarında yüzlerce sivil ölen olmalı. | Open Subtitles | اعني ، لابد ان يكون هناك المئات من موت المدنيين في حوادث مشابه |
Ofisten 10-12 yıl kadar önce Kuzeydoğuda trafik kazalarında yaralanan ergen kızları araştırmalarını istedim. | Open Subtitles | هؤلاء أصبن بحوادث سيارات في الجانب الشمالي الشرقي الأعلى منذ10-12 سنة مضت |
Ufak acınası dansına giderken arabanın kontrolünü kaybediyorsun. Güven bana. Araba kazalarında üstüme yoktur. | Open Subtitles | ثق بي انا جيد بحوادث المرور |