Ama kazanabilirsin. Yardım edeceğim. | Open Subtitles | لكن مازال بمقورك الفوز سوف أساعدك فلقد تغيرت |
El kitabına göre satış elemanı olarak yöneticiden daha fazla para kazanabilirsin. | Open Subtitles | وفقاً للكتيب، يمكنك أن تجني المزيد من المال كبائع أكثر منه كمدير |
İyi para kazanabilirsin. Günde 500 papel. | Open Subtitles | تستطيع حقاً ان تكسب المال، خمس مئه دولار يوميا |
Hala kazanabilirsin şayet 6 numaranın beşini tutturursan. | Open Subtitles | لا يزال يمكنك أن تربح إذا لديك خمسة من ستة. |
Potansiyel destekçilerine göre en iyi bölümünden en faza 2.5 milyon kazanabilirsin. | Open Subtitles | وفقًا لمموّلينك المحتلمين، فإنّك ستجني 2.5 مليون بحد أقصى من أفضل برنامج خاصّ تقدّمه |
Onlara daha iyi davranırsan, saygılarını kazanabilirsin bence. | Open Subtitles | أعتقد أنك تستطيع كسب احترامهم بالمعاملة الحسنة |
Herkes seninle gurur duyar. İyi de para kazanabilirsin. | Open Subtitles | الناس سوف تكون فخورة بك يمكنك جني الكثير من المال |
# kazanabilirsin eğer, # # savaşırsan elbet. # | Open Subtitles | انت تستطيع الفوز اذا كنت تحب القتال الجيد |
Ama hem kendini hem de düşmanını tanırsan bir kez bile mağlubiyet almadan 100 savaşı üst üste kazanabilirsin. | Open Subtitles | ان كنت تعرف نفسك وعدوّك بإمكانك الفوز بـ100 معركة بلا أي هزيمة |
İki Elmas'ı kazanabilirsin. Yapman gereken bu, Tim. | Open Subtitles | بإمكانك الفوز بالماستين , هذا ما يمكنك عمله يا تيم |
Şu anda, sevdiğin işi yaparak hâlâ çok fazla para kazanabilirsin. | Open Subtitles | حالياً, أنت يمكنك أن تجني الكثير من المال أفعل ما تحبه |
Birkaç aptal çocuğa ders vererek belki biraz ekstra para kazanabilirsin. | Open Subtitles | ربما تستطيعين أنت تجني بضع نقود إضافية تدرسين طفل غبي خصوصي |
Belki onun yanında çalışıp biraz para kazanabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تعمل لديه و تجني بعض النقود |
Altı aylık maaşını, on dakikada kazanabilirsin. | Open Subtitles | في غضون عشرة دقائق يمكنك أن تكسب ستة اضعاف راتبك الشهري |
Eğer sana yardım etmeyi kabul edersem, sadece iyi ve toplum yararına şeyler yaparak para kazanabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، ولكن إن وافقت على مساعدتك، يمكنك أن تكسب المال فقط مقابل أفعال الخير وأفعال اجتماعية مسؤولة. |
Hala kazanabilirsin. Düşün, kazanma şansın var. | Open Subtitles | مازال يمكنك أن تربح، فكر جيداً، مازال يمكنك أن تربح |
Biliyorsun... bu davayı kazanabilirsin... ve adalet yerini bulur. | Open Subtitles | أتعرف يمكنك أن تربح هذه القضية وستسود العدالة |
Potansiyel destekçilerine göre en iyi bölümünden en faza 2.5 milyon kazanabilirsin. | Open Subtitles | وفقًا لمموّلينك المحتلمين، فإنّك ستجني 2.5 مليون بحد أقصى من أفضل برنامج خاصّ تقدّمه |
Salam ve pastırma satarak ne kadar para kazanabilirsin? | Open Subtitles | كم من المال ستجني ببيع المأكولات الإيطاليه ؟ |
Bayağı iyisin. Hayatını bununla kazanabilirsin. | Open Subtitles | أنت بارع جداً في ذلك، أراهن أنك قادر على كسب لقمة عيش جيدة لو حاولت |
Bilindiği gibi klip çekerek ve produktörlük yaparak çok para kazanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك جني مالاً أكثر بكثير عن طريق إخراج الأغاني المصورة من إنتاج الأشرطة ،على ما يبدو. |
Bir sürü askerini kaybetsen de oyunu kazanabilirsin. | Open Subtitles | بوسعك أن تخسري جنودًا كُثُر ورغم ذلك تفوزين بالمباراة. |
Kesinlikle kazanabilirsin. | Open Subtitles | أنت ستفوز بالتأكيد |
Hala vakit var. Daha fazla kazanabilirsin. | Open Subtitles | باقي بعض الوقت، يمكنك الحصول على المزيد من المال |
Ve bir dansta bütün vardiyada kazandığını kazanabilirsin. | Open Subtitles | وفي رقصة واحدة.. يمكنكِ أن تربحي ما تجنيه خلال نوبة كاملة |
Bana izin verirsen, onu geri kazanabilirsin. Ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | لو انكِ تركتيني فيمكنكِ أن تكسبيه وتعودين به |
Tatlım, önceden öylesine söylemiş olabiliriz ama bunu kazanabilirsin cidden. | Open Subtitles | عزيزتي اعرف اننا كنا نقول هذا من قبل لكنك حقا تقدرين ان تفوزي |
Dediğimi yaparsan ölmezsin ve birkaç dolar kazanabilirsin. | Open Subtitles | إفعل ذلك و لن تحصل على حياتك فقط ،بل ستربح أيضا بعض المال |