"kazanana" - Translation from Turkish to Arabic

    • للفائز
        
    • الفائز
        
    • نفوز
        
    • يربح
        
    • نربح
        
    • الفوز بالقضية
        
    • اربح
        
    Yarışmacılar kazanana verilecek olan ödülü incelerken ben size bir şey anlatacağım. Open Subtitles أثناء قيام المتسابقين بفحص الجائزة التي ستمنح للفائز سأقول لكم شيئا بخصوصها
    Bu altın madalyon her yıl kutsal ruh ödülünü kazanana verilir. Open Subtitles هذه القلادة تعطى للفائز بجائزة الروح المقدسة التي تقام كل سنة
    Ben "haydi" dediğim zaman herkes bir tane giysin. kazanana çikolata vereceğim. Afedersiniz. Open Subtitles الجميع يرتدى واحدآ عندما اقول اذهبوا و الفائز يحصل على الشكولاته معذرة
    Biz, şu Nobel Ödülleri'nden birini kazanana kadar. Open Subtitles حتى نفوز بواحدة من جوائز نوبل الجديدة تلك
    Trafiğe ihtiyacımız var, kazanana 1 milyon dolar ver. Open Subtitles نريد الحصول على إذن بذلك ؟ ؟ الفائز يربح جائزه ب 1000.000 دولار!
    Eğer bu davada, sizi temsil etmemi kabul ederseniz... kazanana kadar ödeme istemiyorum. Open Subtitles إن وافقت على أن أمثلك في القضية لن أطلب أي شيء حتى نربح
    Bu sunucuyu işleten kişi, kazanana büyük bir para ödülü teklif ediyor. Open Subtitles أي كان من يدير هذه اللعبه فهو يعرض جائزة مالية كبيرة للفائز
    Çinli ajans kazanana oynayacağından emin olmak istiyor. Open Subtitles المؤسسة الصينية تريد الحرص على اتباعهم للفائز.
    Hayır, boks ringi. kazanana ödül var. Gerçekten. Open Subtitles لا , حلبة الملاكمة هناك جائزة للفائز, حقاً
    Üzgünüm Raj, ama hava savaşının kuralları düşen uçurtmanın, kazanana gitmesi şeklinde belirlenmiştir. Open Subtitles أنا آسف يا راج, و لكن قوانين الحروب الجوية تنص على أن ملكية الطائرة الخاسرة تنتقل للفائز
    Ve her sınıftan rakip ile kazanana pizza partisi olunca çocuklar bile kıran kırana bir mücadeleye giriyor. Open Subtitles مع كل تنافس بين الصفوف و حفلة بيتزا على المحك بالنسبة للفائز حتى الأطفال اللطيفون أصبحوا عنيفين
    kazanana öpücük verecek misiniz leydim? Open Subtitles هل تمنحين قبله للفائز يا سيدتى ؟
    kazanana oynarsam kaybetmeme imkan yoktu. Open Subtitles كل ما علىّ فعله هو أن أراهن على الفائز و لن أخسر أبداً.
    Tek yapman gereken kazanana oynamak, kaybetmene imkan yok. Open Subtitles كل ما عليك هو أن تراهن على الفائز. و لن تخسر أبداً.
    Karşılığında kazanana meydan okuma hakkımı kendim için saklı tutacağım. Open Subtitles مقابل ذلك أنا أحتفظ لنفسي بحق تحدي الفائز شخصياً
    Ta ki kazanana kadar elimize geçen bütün fırsatları değerlendireceğiz. Open Subtitles مجددًا ومجددًا حتى نفوز... أو تنفق الفرص.
    Sonunda bu savaşı kazanana kadar. Open Subtitles حتى نفوز بهذه الحرب
    Birisi yarışın sonunda kupayı kazanana kadar da öyle kalacak. Open Subtitles وستبقى كذلك حتى يربح أحدهم كأس السباق
    Birisi yarışın sonundaki kupayı kazanana kadar da öyle kalacak. Open Subtitles وستبقى كذلك حتى يربح أحدهم كأس السباق
    Ama biz, ihtiyar ninenin ikazına uyacağız ve savaşı kazanana dek kendimizi tutacağız. Open Subtitles لكن نحن, سوف نحترم تحذير اوركو و نمتنع حتى نربح هذه الحرب
    kazanana. Open Subtitles نخب الفوز بالقضية
    Çok para kazanana kadar bekle, buraya senin için büyük bir ev yapacağım. Open Subtitles انتظر حتى اربح نقود كثيرة, سأبني لك قصراً هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more