kazancımı katlamanın vakti gelmişti doğru zamanı bekledim. | Open Subtitles | أظن أن الوقت قد حان لزيادة أرباحي. وكنت أترقب اللحظة المناسبة فحسب. |
niles bana kazancımı verdiğinde ısmarlayacağım yemeği bir düşünsenize. | Open Subtitles | لقد فكرت أن نايلز سيحضر أرباحي على العشاء |
Ve karşılığında kazancımı bana elektronik olarak gönderecekti. | Open Subtitles | وفي المقابل، كان من المفترض أن يقوم بتحويل أرباحي إلكترونيا |
Bütün bu kaynakları sadece kazancımı artırmak için geliştirmedim. Evet. | Open Subtitles | أنا لم أوسع كل مصادري لآرى أرباحي تهبط |
kazancımı alıp, Florida'ya gitmeyi, küçük kızımı görüp, eski karımla konuşmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | " أفكر بأخذ أرباحي والذهاب إلى " فلوريدا لرؤية طفلتي وطليقتي أجل هذا |
kazancımı olduğundan değersiz görüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقلل من أهمية أرباحي |
Jack Soloff'la bir olup bütün kazancımı baltalamadan hemen önce dilemiştim zaten. | Open Subtitles | و فعلت هذا, قبل ان يشابك يديه مع (جاك سولاف) و يقتص من أرباحي امام الشركة كلها |