"kazandırıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوفر
        
    • تكسب
        
    • يجني
        
    • منحتني بعض
        
    • مربح
        
    Çok zaman kazandırıyor, yukarı çıkarken hariç tabi. Open Subtitles أوه إنه يوفر الكثير من الوقت إلا عندما أصعد بالطبع
    O kanadı kapatmak bize ayda 60.000$ kazandırıyor. Üzerinde o kadar var mı? Open Subtitles إغلاق ذلك الجناح يوفر 60 ألفا في الشهر أتتكفّل بذلك؟
    "Seks suçlusu" yerine "SS" diyoruz, çok zaman kazandırıyor. Open Subtitles نستخدم اختصار "م.ج.ج" لأنه يوفر الكثير من الوقت
    Evet, hepsi çocuklarımın intikamı için başladı, ama şimdi şirket para kazandırıyor. Open Subtitles نعم , لقد بديت هذا كأنتقاما لأطفالي ولكن الشركة تكسب المال الان
    - İyi para kazandırıyor mu? - Fena sayılmaz. Open Subtitles و هل تكسب مالاً كبيراً من ذلك ؟
    Yılda yüz binlerce dolar kazandırıyor. Open Subtitles يجني مئات ألاف الدولارات في السنة.
    Bu gece kulübü çok para kazandırıyor. Open Subtitles هذا الملهى يجني الكثير من المال،
    Bilmiyorum, bir bakış açısı kazandırıyor belki de hiç sahip olmadığım. Open Subtitles لا أعلم, أعني منحتني بعض من وجهات النظر المختلفة ربما ذلك لم يكن لدي من قبل
    Senaryo doktorluğu iyi kazandırıyor olmalı. Open Subtitles لا بد أن اختصاص التأليف مربح للغاية
    Kendi hayatında sana bakış açısı kazandırıyor. Open Subtitles فهو يوفر لك منظور على حياتك الخاصة.
    Uçaklar, havalanmaları gerekiyorsa üç buçuk ila dört dakika zaman kazandırıyor. Open Subtitles " ... الطائرات، مما يوفر... " "ثلاثة ونصف إلى أربعة دقائق ليكونوافيالجو"
    Ama her neyse ona para kazandırıyor değil mi? Open Subtitles لكنه يوفر المال، أليس كذلك؟
    Sadece zaman kazandırıyor. Open Subtitles هذا مجرد ... يوفر الوقت
    - Zaman kazandırıyor. Open Subtitles هذا يوفر الوقت
    Vakit kazandırıyor. Open Subtitles هذا يوفر وقتا
    Menüden çıkarmak istediğin diğer şeyler sana her siparişte 500 dolar kazandırıyor. Open Subtitles " الطلبات الأخرى " التي تريد إسقاطها من القائمة تكسب خمسة عملات أخرى مع كل طلب لشخص
    Erkek arkadaşına biraz zaman kazandırıyor. Open Subtitles اعتقد انها تكسب الوقت لصديقها
    Tasarlanmış ucubeler milyonlar kazandırıyor. Open Subtitles ‫فصممنا مسوخ ‫تكسب الملايين.
    İyi para kazandırıyor. Neden istemeyelim ki? Open Subtitles -إنه يجني أموال وفيرة، لمَ لا؟
    Sana da iyi para kazandırıyor. Open Subtitles وهو يجني لك الكثير من المال
    Uygulamamı seviyorum ve para kazandırıyor. Open Subtitles أحب برنامجي وهو يجني المال،
    Bu parmaklıklar insana düşünecek zaman kazandırıyor. Open Subtitles هذه القضبان منحتني بعض الوقت للتفكير
    Senin sandığından çok daha iyi kazandırıyor. Open Subtitles هذا العمل مربح أكثر مما تظنون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more