"kazmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • حفر
        
    • بحفر
        
    • يحفر
        
    Belki Çin'den birisi kazmış ve onları öbür tarafa götürmüştür. Open Subtitles ربما أحد أخر من الصين حفر من الجهة الأخرى وأخذه
    Karıncalar yerin altına doğru yedi metre kadar uzanan bir tünel ağı kazmış. Open Subtitles حفر النمل شبكةً من الأنفاق تمتد إلى الأسفل لما يربو عن 7 أمتار.
    Ben gelmeden önce elliden fazla kuyuyu tek damla petrol bulamadan kazmış bile. Open Subtitles قَبْلَ أَنْ آتُي، حفر 50 بئر بدون ان تظهر نقطة واحدة مِنْ النفطِ
    - Beni bir çukurda tuttu. - Çukuru kendi mi kazmış? Open Subtitles ـ أبقاني في حفرة ـ هل قام بحفر الحفرة بنفسه ؟
    İnsanların kazmış olduğu bir yeri bulmak için burada olduğumu söyleyebilir misin? Open Subtitles هلّا أخبرته أنني هنا لإيجاد المكان الذي كان يحفر فيه الناس؟
    Hıristiyanlar asırlar sonra kendi geçitlerini kazmış. Open Subtitles لقد حفر المسيحيون ممراتهم الخاصـــــة و حجرات الدفن بعد ذلك بقرون
    Hayır görünüşe göre birisi mezarlıgın dibine bir çukur kazmış ve cesedi oraya atmış. Open Subtitles لا, يبدو ان شخصاً ما قد حفر حفرة فقط عند حافة المقبرة و أسقط الجثة فيها
    Biri yüzeyden kazmış gibi değildi. Sanki içinden çıkılmıştı. Open Subtitles فلم يبدو كأن أحداً حفر للأسف، بل كأن شيئاً ارتقى لأعلى.
    Eminim bir mezar kazmış ama onu gömmemiştir. Open Subtitles انا متأكدة انا حفر قبرا و لم يستخدمه مطلقا
    - Kahretsin! - Bu ateş çukurunu bir İnjun kazmış. Open Subtitles أحد الهنود الحمر حفر هذه الحفرة اللعينة!
    - Kahretsin! - Bu ateş çukurunu bir İnjun kazmış. Open Subtitles أحد الهنود الحمر حفر هذه الحفرة اللعينة!
    Kanallar kazmış ve sonra ipler kullanarak büyük ağır taş blokları yüklemiş olmalılar. Open Subtitles يمكن أن يكون لديهم قنوات حفر... و من ثم حملوا، الصخور الثقيلة عن طريق الحبال
    Bak, süper derin bir kuyu kazmış ve bambu kamışlarından komple bir sulama sistemi geliştirmiş. Open Subtitles انظري! لقد حفر بئرا ضخما و اخترع نظام ري متكامل من قضبان الخيزران
    Büyükbabam, Lord Fockland petrol bulmak için her yeri kazmış. Open Subtitles " جدي , الزعيم " فوكلاند حفر الآبار مفتشاً عن النفط
    O halde kim bodrum katına inip tünel kazmış? Open Subtitles - ولكن من بحق الجحيم حفر نفقاً أسفل المدرسة ولماذا؟
    Her nasılsa bir yerlerden eski bir keski bulmuş ve tüneli tek başına kazmış. Open Subtitles بطريقة ما حصل على معول حقيقى وقام بحفر النفق بنفسه
    Sükûnetini koruyan sebatkâr köylü ise çomarın mezarını kazmış, boş şişeyi kullanıp gösterişsiz bir mezar taşı yapmış ve yoluna devam etmiş. Open Subtitles ‏وقام الريفي،‏ ‏بصمت واجتهاد دائمين،‏ ‏بحفر قبر المتخلف،‏
    Aranızda daha önce tünel kazmış olan var mı? Open Subtitles متى قام أحدكم بحفر نفق؟
    Şurada, bahçede. Birşey orayı kazmış mı? Open Subtitles في الحديقة هناك، هل كان هناك شئ يحفر ؟
    Bir sürü gül dikmek için çukur kazmış da. Open Subtitles كان يحفر للعديد من الزهور
    - Birisinin kazmış olduğunu söyledi. Open Subtitles -يقول أن هنالك من كان يحفر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more