"keçilere" - Translation from Turkish to Arabic

    • الماعز
        
    • للماعز
        
    Yeşil olan her şeyi yiyebilen Keçilere böyle bir fırsat verilmesi ilk başta biraz garip görünebilir. Open Subtitles وهذا قد يبدو مثيرا للدهشه الماعز نظرا لسمعة لأكل أي شيء اخضر
    Onlara, aileleri genellikle Keçilere çobanlık yaptırır. Open Subtitles يُعاملهم أهاليهم مثل قطيع الماعز
    Öte yandan ordu uzun süreler boyunca, Keçilere bir şeyler yapmada sakınca görmedi. Open Subtitles الجيش لديه تاريخ طويل مع" "إستخدام الماعز
    Eğer asi ajanlar tarafından bulunursam, hunharca işkence edilip, Keçilere yem edilirim. Open Subtitles إذا عثر علي الثوار, سيتم تعذيبي بقسوة و سيطعمونني للماعز
    Ama sen ortaya çıkmayınca onları Keçilere yedirmek zorunda kaldım. Open Subtitles اضطررت أن أعطيها للماعز عندما لم تأتِ
    Ama artık Keçilere vurmayacaksın. Open Subtitles لكن لا يسمح لك بضرب الماعز بعد الآن.
    Keçilere bakıyorum, Efendim. Open Subtitles أحرس الماعز يا سيدي
    Gidip Keçilere bakalım. Open Subtitles لنذهب لرؤية الماعز
    Ben köyümde Keçilere bakarım. Open Subtitles في قريتي،أرعى الماعز
    Keçilere kalacak yer hazırladık mı? Open Subtitles هل أقفلتِ على الماعز بعد؟
    Keçilere falan bakacağım işte. Open Subtitles وأرى الماعز وما إلى ذلك.
    "Dört yaşımdan beri Keçilere bakıyorum." Open Subtitles أنا أربي الماعز منذ كان عمري 4 سنوات."
    Uyarınız, dışarı çıkarız KEÇİLERE GÖZ DİKEN ADAMLAR Cıgara içer, bitince söndürürüz Open Subtitles "الرجال التي تحدق في الماعز"
    Dolf'un oğlu Shagga, onun erkekliğini keser ve ve Keçilere yedirir evet. Open Subtitles (شاجا) إبن (دولف) سوفيقطعقضيبه... و يُطعمه إلى الماعز, أجل.
    - Keçilere baksana. Open Subtitles انظر الى الماعز -مرحبا
    Keçilere mi? Open Subtitles الماعز
    Kabukları Keçilere verelim. Open Subtitles لابد و أن نأخذ القشور للماعز
    Erkekliğini kesip Keçilere yedirin. Open Subtitles اقطع قضيبه وأطعمه للماعز
    Bu yol yalnızca Keçilere uygun. Open Subtitles هذا الطريق يتسع للماعز فقط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more