| Umutsuz başsavcı tarafından günah keçisi ilan edildi. | Open Subtitles | كبش فداء من قبل ياس وارهاق مكتب الادعاء العام |
| Chicago şubesinde işler biraz azalmıştı ki şirket paniğe kapılıp, Tim'i günah keçisi ilan etti. | Open Subtitles | خرجت الأمور عن السيطرة في فرع (شيكاغو) فزعت الشركة وجعل (تيم) كبش الفداء |
| Günah keçisi ilan edildiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | هو ادّعى انه كبش فداء |
| İşte bunun için o talihsiz CEO'yu günah keçisi ilan ettiler. | Open Subtitles | ولهذا السبب قد كونو كبش فداء، المدير التنفيذي لشركة (ريغيس) السيءُ الحظ |
| Bu şirket tarafından günah keçisi ilan edildim. | Open Subtitles | كنت كبش فداء من هذه الشركة |