"keşfettiğimiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • اكتشفناه
        
    • التي اكتشفناها
        
    • إكتشفناها
        
    • نكتشفه
        
    • توصلنا إليه
        
    Böylece bir yığın veriyi analiz ettikten sonra keşfettiğimiz şey şuydu; işsizlik ve sefalet 2011 Arap ayaklanmalarının tek sebebi değildi. TED إذن بعد تحليل أكوام من البيانات، ما اكتشفناه كان هذا: البطالة والفقر لوحدهما لم يؤديا للانتفاضات العربية في 2011.
    Bunu yaparken keşfettiğimiz şey insanların sosyal değişimlerde bağımlı kanaryalar gibi oldukları. TED عند القيام بذلك، ما اكتشفناه هو أنّ البشر يشبهون طيور الكناري في التفاعلات الاجتماعية.
    Jenner'ın buluşunun ardından gelen tüm aşılara kapıyı açtığı gibi, keşfettiğimiz ilaçlar da tamamen yeni bir alan olasılığını ortaya çıkardı: önleyici psikofarmakoloji. TED ومثلما فتح اكتشاف جينر الباب لكل اللقاحات التي تلته، فإن الأدوية التي اكتشفناها فتحت إمكانية مجال جديد تمامًا: علم الأدوية النفسي الوقائي.
    Sonra esasında diğer çalışmalarımızda keşfettiğimiz varsayılan koruyucuların fonksiyonunu anlayabilmek için fizyolojik ve biyokimyasal çalışmaları kullanıyoruz. TED لذلك نستخدم الدراسات الطبيعية والكيميائية الحيوية لمحاولة فهم وظيفة الحمايات المفترضة التي اكتشفناها فعلا في دراساتنا الأخرى.
    Ve, örneğin, Wolfram Alpha ve Mathematica gerçekten bizim hesaplama evrenini araştırırken keşfettiğimiz algoritmalarla doludur. TED "ولفرام ألفا" و "ماثيماتيكا" مثلا هما الآن مليئتان بالخوارزميات التي إكتشفناها عن طريق بحثنا في الكون المحوسب.
    Bulduğumuz, keşfettiğimiz doğruladığımız ve açığa çıkardığımız o kadar delil varken karşı koyamazdı. Open Subtitles بوجود العديد من البراهين التي إكتشفناها وعثرنا عليها... وتمّ تأكيد صحّتها وتوضيحها، لا يمكن التشكيك فيها.
    Ayrıca keşfettiğimiz petrolden elde ettiğimiz enerji miktarının azaldığı gerçeği de var. TED هناك أيضا حقيقة أن كمية الطاقة التي نُنتجها من النفط الذي نكتشفه في تناقص.
    Yüzbaşı, Teğmenle keşfettiğimiz şey hakkında konuşmak ister misiniz? Open Subtitles أيها القائد، أتود مناقشة ما توصلنا إليه أنا والملازم؟
    Size bahsedeceğim çalışmada, işbirliği yaptığım kişiler dirilen bir bitkide keşfettiğimiz kuraklık uyarılmış başlatıcıları kullandılar. TED و في الدراسة التي سأتكلم عنها، وضع معاونيّ مشغلا يعمل بالجفاف، اكتشفناه في نبات مقاوم للجفاف.
    keşfettiğimiz kadim kişisel güç alanıyla korunacaktı. Open Subtitles والذي سيتم حمايته بواسطة قوة شخصية قديمة للحقل الذي اكتشفناه
    Hesaplamaların zor olmasına rağmen keşfettiğimiz şeyi göstermek kolay. Open Subtitles رغم أن الحسابات كانت صعبة . فإن توضيح ما اكتشفناه كان سهلاً
    keşfettiğimiz ilk şey, bir erkek ile dişi bu şekilde beraber olduktan sonra, bütün geceyi beraber geçiriyorlar. İçeriye neler olup bittiğine baktığımızda, ateş böceğinin cinsel ilişkisinde şaşırtıcı, yeni bir dönüm noktası keşfettik. TED أول شيء اكتشفناه أنه عندما يشتبك الذكر والأنثى هكذا يظلان على هذا الحال طوال الليل، وعندما نظرنا إلى الداخل لنرى ما قد يحدث، اكتشفنا انحراف مفاجئ جديد طرأ على الجنس عند اليراعات.
    Ama sabit bir noktadan güneş enerjisi üretmeye çalışıyorsanız ağırlığın pek önemi yoktur. keşfettiğimiz başka bir şey ise eğer enerji kaynağınız bedava ise verimliliğin TED ولكن إذا كنت تحاول إنتاج الطاقة الشمسية في موقع ثابت فالوزن لا يؤثر كثيرا والأمر الآخر الذي اكتشفناه هو أن الكفاءة كذلك ليست مهمة
    keşfettiğimiz başka bir melek balığı. TED هذه هي سمكة أنجل التي اكتشفناها.
    Seraya gittim ve gördüm ki su altında 18 gün kalan geleneksel tür ölmüştü fakat keşfettiğimiz yeni gen ile genetik değişiklik ile ürettiğimiz pirinç türü olan Sub1 yaşıyordu. TED ذهبت إلى المشتل ورأيت أن النوع التقليدي قد مات بعد أن غُمر بالماء لـمدة 18 يوماً، أما نوع الأرز الذي هندسناه وراثياً مع المورثة الجديدة التي اكتشفناها والمسماة "Sub1" كان لا يزال حياً.
    Sue'yu bulurken keşfettiğimiz bilimsel bulguların miktarı çok büyüktü. Open Subtitles ... كميّة الأشياء الجديدة التي وجدناها ... وكميّة المعلومات العلميّة التي إكتشفناها حين إيجاد "سو" كانت هائِلة
    keşfettiğimiz şey, aşırılıklar ve sürprizlerle dolu. Open Subtitles ما نكتشفه هو مجموعة من المفاجآت و النقائض
    Bir yüz -- yüz, yüz, yüz, yüz. Fakat aslında böyle çalışmıyor, bu bizim keşfettiğimiz şey. TED وجه...وجه، وجه، وجه، وجه، ولكن الأمر لا يعمل على هذا النحو تمامًا، وهذا ما نكتشفه.
    Bizim keşfettiğimiz şeyi o da keşfetmiş olmalı. Open Subtitles -من المؤكد أنهم توصلوا لما توصلنا إليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more