Çünkü erkeklerin kadınların işe alınmasını desteklemeleriyle, gerçekte kaç kadının profesyonel iş sahalarında işe alınmasının bir bağlantısı olduğunu keşfettik. | TED | لأننا اكتشفنا رابطا بين دعم الرجال لعمل المرأة وكم تُشغّل في الحقيقة من إمرأة في المجالات المهنية في تلك الدولة. |
Bilmeceye yanlış cevap verdiğinde ölüm ve yaşamı aşma gücü olduğunu keşfettik. | Open Subtitles | اكتشفنا أن لديها القوة لتتفوق على الحياة والموت لقد كان عرضاً مذهلاً |
WK: Bana göre biz Arap dünyasında çok önemli bir şeyi keşfettik, İnsanların önem verdiğini, insanların bu değişimi ciddiye aldığını. | TED | و خ: أعتقد أننا اكتشفنا أمرا في غاية الأھمية في العالم العربي، وھو أن الناس يھتمون بھذا التحول العظيم، |
Bu kalıntıları ilk olarak 100 yıl önce keşfettik, ve o zamandan beri kendimizi Goa'uld'un geride bıraktığı sırlara çalışmaya adadık. | Open Subtitles | إكتشفنا هذه الأطلال منذ أكثر 100عام و منذ ذلك الحين كرسنا أنفسنا لدراسة الأسرار التي تركوها الجواؤلد ورائهم |
- Onu 6 ay önce keşfettik. - Ve bu da o zamanki mürettebattan biri, öyle mi? | Open Subtitles | لقد إكتشفنا وجودها منذ ستة أشهر و هذا واحد من طاقمها الأصلى ؟ |
Ancak moda bedene yaklaştı ve düğmenin kullanım alanlarını keşfettik. | TED | لكن الموضة اقتربت أقرب للجسد عندما اكتشفنا استخدامات الزر. |
Biz bu durumu keşfettik ve ilk defa internetin temelindeki paylaşım yapısını gördük. | TED | نحن اكتشفنا هذا الشيء، ورأيناه للمره الأولى، هذه هياكل المشاركة التي تكمن وراء الإنترنت. |
Artık 4,000 tıbbi ve cerrahi prosedür keşfettik. | TED | حسنا، لقد اكتشفنا الآن 4,000 الإجراءات الطبية والجراحية. |
Artık yazma lisansına sahip olduğum 6,000 ilaç keşfettik. | TED | لقد اكتشفنا المخدرات 6,000 أن أنا أنا مرخصة الآن أن تفرض. |
Evrenimizin atalarımızın düşündüğünden çok daha büyük olduğunu ve hayatın, aksi taktirde ölü olacak bir evrende ufacık ve belli belirsiz bir sapma olduğunu keşfettik. | TED | لقد اكتشفنا أن كوننا أعظم بكثير مما تصوره أسلافنا وأن الحياة تبدو وكأنها اضطراب صغير غير محسوس على كون ميت. |
bu fakir insanlarda sorun olan, yani onlarda olmayan tek şeyin para olduğunu ve bunun da tedavi edilebilir bir durum olduğunu keşfettik. | TED | ما اكتشفنا انه خطا عند الفقراء هو انهم لايملكون المال، وهي حالة قابلة للشفاء. |
Fakat belki de şunu keşfettik: Gençlik Çeşmesi aslında içimizde ve kurumuş hâlde. | TED | لكن ربما نكون قد اكتشفنا بأن ينبوع الشباب هو في الواقع موجود بداخلنا، وقد جف للتو. |
Tepui platosunun yüzeyinin altındaki devasa bir ağ ve sadece on günlük bir keşif gezisiyle, 20 kilometreden daha fazla mağara pasajı keşfettik. | TED | إنها شبكة ضخمة تحت سطح هضبة تيبوي، وخلال عشرة أيام فقط من الحملة، اكتشفنا أكثر من 20 كيلومتر من الممرات الكهفية. |
Devlet teşkilatlarına girişlerinin fark ettiğimizden daha derin olduğunu keşfettik. | Open Subtitles | إكتشفنا أنّ تغلغلهم داخل الوكالات الحكومية... كان أعمق ممّا تصوّرنا |
Güneş Tutulması'nda Ateş Ulusu'nun savunmasız kaldığını keşfettik. | Open Subtitles | لكننا إكتشفنا أمر كسوف شمسي سيجعل أمة النار ضعيفة |
Sürekli yanımızdan geçen Dünya'ya Yakın Cisimlerin var olduğunu keşfettik. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا وجود هذه الأجسام قريبة من الأرض تحلق بجوارنا طول الوقت |
Var olmaması gereken bir dünyada bol miktarda yaşam kaynağı keşfettik. 10 feet uzunluğunda dev tüp kurtları. | TED | لقد أكتشفنا وجود الحياة بنطاق واسع في عالم لا يمكن أن نجدها فيه. ماسورة ضخمة, ساخنة وطولها 3 أمتار. |
Birçoğumuzun bir marka gibi değil de, bir akım gibi hareket etmek istediğini keşfettik. | TED | وما اكتشفناه هو أن العديد منا يبحثون عن إذن للتصرف أقل مثل العلامات التجارية وأكثر مثل الحركات. |
Bu göreve değil. Biz keşfettik. | Open Subtitles | ليس هذه المهمّة نحن اكتشفناها وسنتحقق منها |
Ve keşfettik ki okulda oyunlar hakkında konuşan öğrencileri hakkında oldukça aşağılayıcı konuşuyorlar. | TED | واكتشفنا .. انهم تحدثوا في هذا الخصوص مع الطلاب في المدرسة الذين يحبون الالعاب بصورة مفرطة .. |
Bir asır geçti. Abim ve ben yeni Avatarı keşfettik. | Open Subtitles | ...مرت 100 عام, و إكتشفت أنا و أخي الآفاتار الجديد |
Kimliklerini belirlediğimiz üç kurban arasında bir ortak nokta daha keşfettik. | Open Subtitles | وجدنا ايضاً شئ مشتركاً اخر بين الثلاثة الجثث الذينَ تعرفنا عليهم |
Böylesine bir mükemmelliği 40 sene önce keşfettik... fakat keşfi bin sene önce başlamıştır. | Open Subtitles | نحن اكتشفنا مثل هذا العجب لأول مرة قبل 40 عاماً فقط. لكن قصة اكتشافه بدأت في السابق قبل ما يربو على 1000عام. |
Başardık! Muhteşem Pasifik'in Kuzeybatısını keşfettik. | Open Subtitles | لقد نجحنا , إستكشفنا الشمال الغربي المحيطي الرائع |
Bir yeteneğini daha keşfettik: | Open Subtitles | وها نحن نكتشف موهبة جديدة: |
Bizde kendi kendimize keşfettik. | Open Subtitles | لذلك نحن اخترعناه |
Aradan yüz yıl geçti, Ve ağabeyim ile ben yeni Avatar'ı keşfettik. | Open Subtitles | مرت 100 عام و اكتشفت أنا و أخي الأفاتار الجديد |
Ama bu yaratığın, yeni bir kurban bulmadan önce, insan vücudunda 24 saat kalabildiğini keşfettik. | Open Subtitles | لكنّنا إكتشفنا أن هذا الشيء بيقى فقط ل24 ساعة في إنسان قبل أن يحتاج لإيجاد ضحيّة جديدة |