Ama tüm umutlar tükenmiş gibi görünüyorken karnının içinden parlak bir parıltı çıktı ve onu kızgın keşişin sihrinden kurtardı. | TED | وعندما فقد كل الأمل، خرج ضوء ساطع من داخل بطنها، ليخلصها من سحر الراهب المجنون. |
O keşişin bağIı olduğu manastır... | Open Subtitles | والتي من المحتمل أن ينتمي لها ذلك الراهب من الممكن أن تكون محيت تماماً |
keşişin müridi. Diğerleri baygınken kendini asmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذا مرافق الراهب, يبدو كأنه قام بشنق نفسه عندما كان الراهب فاقداً للوعي |
Bir keşişin bana meydan okumasını kabul edemem ve etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع ولن إقبل تحديا ً من ِقبل راهب |
Maya'ların hayatı hakkında bilgilerimizin önemli bir bölümü 1549 yılında Yukatan'dan gelen Franciscan-Diego de Landa adında bir keşişin yazdıklarından gelmektedir. | Open Subtitles | اغلب معرفتنا عن حياه المايا القديمة جائت من كتابات فرانسيسكاني ديجو دي لاندا راهب جاء الى ياكوتان في 1549 |
Bu keşişin İngiltere'deki manastırına geri gönderilmek üzere Abbott'un nezaretine verin. | Open Subtitles | عد بهذا الناسك إلى إنجلترا لعهدة رئيس دير كنيسته |
Demek istediğim, elbette Eğer eski bi keşişin planları varsa... | Open Subtitles | أعني، بالطبع ...إن كان سيادة الراهب السابق لديه خططه بالفعل |
keşişin dediği gibi Papa, koruma duvarıyla çevrili durumda. | Open Subtitles | كما قال الراهب, البابا محاط بطوق من الصلب. |
Dikkat dağıtan şeyler çok azdır ve bir keşişin hayatının cilvesi de budur. | Open Subtitles | مصدر الإلهاء قليل جداً وهذه سيكون إنجذاب رائع في حياة الراهب. |
Ve bu keşişin, kraliyet ailesi üyesi bir dük olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | وتبين أن هذا الراهب كان دوقا من عائلة ملكية |
Dostum ihtiyar keşişin yanında konuklar ve bir kadınla gelmesi nasıl da memnuniyet verici! | Open Subtitles | إنه صديقي، الراهب الفضي ومعه ضيوف وامرأة. كم هذا سار |
Cengiz Han'ın keşişin tavsiyesine uyduğunu gösteren bir şey yok. | Open Subtitles | تدل الإشارات بأن (جنكيز خان) لم يتبع . نصيحة الراهب |
keşişin aklını Roma'ya gelmesi için nasıl çeleceğiz? | Open Subtitles | اذن كيف نغري الراهب بالذهاب الى روما ؟ |
Karar sizindir. Ama gözüm sürekli bu keşişin üzerinde olacak. | Open Subtitles | إنه قرارك وأنا سأراقب ذلك الراهب |
keşişin korkunç bir amacı var. | Open Subtitles | الراهب لا يعرف التصويب |
keşişin Susannah'ı takip ettiğini söylediği kişinin robot resmine bak! | Open Subtitles | حسناً، تحققي من الرسم الذي أعطانا إيّاه الراهب للرجل الذي قال أنّه كان يُلاحق (سوزانا). |
Dilenci keşişin gözüne saplanmıştı. | Open Subtitles | وجد مطعون في عين راهب درويش |
Hay mok. Budist keşişin tekisin. | Open Subtitles | يا لك من راهب بوذيّ. |
Şu keşişin başında bir ok varmıydı ? | Open Subtitles | هذا الناسك , أكان لديه سهماً على رأسه؟ |
Bir keşişin barınağı. | Open Subtitles | هت الناسك على ذلك؟ |