Kurye olmak zaten yeterince zordur, üstüne bir de savaşçı bir keşişten kazara dayak yemesin. | Open Subtitles | عمل موظف التوصيل صعب كفاية. دون ضربه خطأ من قبل راهب محارب. |
Kadınlar hakkında bir keşişten tavsiye alamam. | Open Subtitles | أنا لست مع نصيحة حول النساء من راهب. |
Ben yumruk yedim. Boğazıma. Hem de bir keşişten. | Open Subtitles | إستقبلتُ لكمة على عنقي من طرف راهب |
Ayrıca yalnızca Okinawa'daki bir keşişten alabileceğin çift tılsımlı bu içkiye uygun bir şekilde eşlik etmek için gücüme ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأنا بحاجة قوتي حتى أستطيع أن التف بشكل صحيح مع هذه الزجاجة من أجل سحر مزدوج يمكنك الحصول عليها فقط من راهب معين في أوكيناوا |
Phil vuruldu. Bir keşişten dayak yedik | Open Subtitles | #فيل) أصيب بطلقة، تم ضربنا بواسطة راهب)# |