- Bizi mi bekliyor? - Dalga geçiyor olmalısın! Kehanetten bile haberleri yok! | Open Subtitles | أنت تمزحبن أنتِ لا تعرفين أىّ شيء عن النبوءة |
Şaka yapıyor olmalısınız. Kehanetten bile haberleri yok! | Open Subtitles | أنت تمزحبن أنتِ لا تعرفين أىّ شيء عن النبوءة |
Uzun zamandır, torununun kendisini öldüreceğine dair söylenen Kehanetten dolayı korku içindedir. | Open Subtitles | لطالما خشى النبؤة حول مقتله على يد حفيده. |
Madem mumları yanar halde tutacağım inançtan ve belirsiz bir Kehanetten daha fazlasına ihtiyacım var. | Open Subtitles | إن كان يتوجب علي إبقاء الأمور على ماهي. أنا بحاجة لأكثر من الإيمان و النبؤات المبهمة لكي أطمئن |
Benden kaçabilirsiniz ama, Kehanetten kaçamazsınız. | Open Subtitles | .أوه، يمكنك ان تهرب مني، لكنك لا تستطيع الهروب من النبوءه |
Kehanetten, iblislerden vesaire anlamam. | Open Subtitles | ولا أعترف بالنبوءة والشياطين وتلك الأمور |
Çok sevgili bir arkadaş, akıl hocası, su taşıyıcısı, Nokomis, Büyükanne Josephine Mandamin-ba, bana kendi halkı olan Midewiwin Halklarından Anishinaabelere ait bir Kehanetten söz etmişti. | TED | حدثتني الصديقة العزيزة الناصحة وحاملة الماء الجدة جوزيفين ماندامينبا، عن نبوءة يؤمن بها شعبها، الأنيشينابي وهم فرع من قبيلة الميدويوين. |
Bir kitap var. Bir Kehanetten bahsediyor. | Open Subtitles | وكن لابد ان تستمع الى هناك هذا الكتاب انه نبوءه |
Kehanetten kaçmak için ipuçları bulabiliriz. | Open Subtitles | ربّما نجمع إشارات إضافيّة تساعد في تجنّب شؤم النبوءة. |
Belki de bu Kehanetten kurtulmanın tek yolu ona kucak açıp, onu kontrol etmektir. | Open Subtitles | ربّما والسيلة الوحيدة لإيقاف هذه النبوءة الغبيّة هي اعتناقها والتحكّم بها. |
Yapman gereken şey bu. Kehanetten kaçamazsın. | Open Subtitles | هذا قدرك، ولا يمكنك الهرب من النبوءة. |
Bana bu Kehanetten bahsettiğinde bir saniyeliğine oturdum ve bugün dünyamızda gördüğümüz bütün adaletsizlikleri, dünyamızda gördüğümüz su kıtlığını düşündüm. Ve ona şunu söyledim; "Nokomis, Büyükanne, bence biz çoktan o kehanetin gerçek olduğu vakitteyiz." | TED | عندما أخبرتني عن هذه النبوءة جلست لبرهة. وفكرت في كل الظلم الذي نراه في عالمنا اليوم. أزمة الماء التي نراها اليوم في عالمنا. وقلت: " نوكوميس جدتي، أشعر أننا في ذلك اليوم الذي تحدثت عنه النبوءة." |
- Kehanetten korkuyorlar. | Open Subtitles | إنهم خائفون من النبوءة |
Size Kehanetten bahsetmemiş. | Open Subtitles | -ألم يُخبرك بشأن النبوءة . |
Bunun yerine, tüm dünyanın karanlığa gömüleceği ve insanoğlunun kaderinin belli olacağı bir Kehanetten söz etti. | Open Subtitles | لم تعد تتحدث عن الله الرؤوف والرحيم بل صارت تتحدث عن النبؤة عن وقت سيسود به الظلام العالم بأسره |
Kehanetten ne haber? Mesih bekleniyor mu? | Open Subtitles | ـ و ماذا عن النبؤة هل ينتظرون المسيح؟ |
Madem mumları yanar halde tutacağım inançtan ve belirsiz bir Kehanetten daha fazlasına ihtiyacım var. | Open Subtitles | إن كان يتوجب علي إبقاء الأمور على ماهي. أنا بحاجة لأكثر من الإيمان و النبؤات المبهمة لكي أطمئن |
Herkesin devamlı Kehanetten alın yazısından, kaderden bahsetmesinden bıktım. | Open Subtitles | سأمت ثرثرة الجميع عن النبوءه و عن القدر و المصير |
Planında bir Kehanetten bahsediyor. | Open Subtitles | ان لهذه الخطة علاقة ما بالنبوءة |
Bir kahin vardı ve bana seninle yeniden bir araya gelmemizi sağlayacak bir çocukla ilgili bir Kehanetten bahsetti. | Open Subtitles | كانتهناكعرّافة... أخبرتني عن نبوءة فتىً صغير سيساعدني على الاجتماع بك |
Bir keresinde, boyum kılıcı kadar bile değilken bana bir Kehanetten bahsederek böbürlendi. | Open Subtitles | أبانا تباهي ذات مرة امامي عندما كنت بالكاد طول سيفه بانه قد قيل له نبوءه. |