İki dakika içinde beş hipotezi deneyebilen bu zeki kelebeklerden birisi olmak nasıl bir şey? | TED | كيف هو إحساس أن تكون إحدى تلك الفراشات المتألقة والتي تستطيع اختبار خمس فرضيات في دقيقتين ؟ |
Bu öğrenmek için yaratılan kelebeklerden bekleyebileceğimiz bir dikkat ve idrak türü. | TED | وهذا هو نوع الانتباه، نوع الوعي، الذي نتوقعه من تلك الفراشات التي صُمّمت لتتعلم. |
Kesicilerden, kör bıçaklardan, komando bıçaklarından, sustalılardan, kelebeklerden. | Open Subtitles | السكاكين, كليل, مغوار تبادل الشفرات, الفراشات |
Savaştayken bütün çiçek ve kelebeklerden daha büyüleyicisin. | Open Subtitles | في ميدان المعركة أنت اكثر جمالا و إبهارا من أي زهرة أو فراشة على وجه الأرض |
Buraya gelip o çizdiğin kelebeklerden çizer misin? | Open Subtitles | تعال إلى هنا إرسم لي فراشة |
Sonra, güzel olduklarını biliyorum ama kelebeklerden korkuyorum. | Open Subtitles | وأيضًا، أعلم أنهم جميلات ولكني أخاف من الفراشات |