"kelepçeledi" - Translation from Turkish to Arabic

    • قيدت
        
    • قيدها
        
    • بتقييدي
        
    • وقيدني
        
    • مُصفّدة
        
    • قيدني
        
    Söylediğine göre, evine izinsiz girdi, soyundu ve kendisini buzdolabına kelepçeledi. Open Subtitles أخبرتني أنها أقتحمت منزلك و تعرت و قيدت نفسها ببرادك
    Başaramayınca da soygun sırasında kendini kelepçeledi. Open Subtitles و عندما لم تستطع إيقافه، قيدت نفسها أثناء الإقتحام
    Onu küçük düsürdü, taciz etti, kelepçeledi ve götürdü. Open Subtitles أهانها ، و تلّمّسها ، و قيدها بالأصفاد ، ثم أخذها بعيداً.
    Onu küçük düşürdü, taciz etti, kelepçeledi ve götürdü. Open Subtitles أهانها ، و تلّمّسها ، و قيدها بالأصفاد ، ثم أخذها بعيداً.
    Bir tanesi beni bu ağaca kelepçeledi. Open Subtitles أحدهم قام بتقييدي بهذه الشجرة
    Biri bana saldırdı, merdivenlerden aşağı itti, ve beni kelepçeledi. Open Subtitles دفعنى شخص الى بئر السلم ، واعتدى علي ، وقيدني
    Birden bire silahını çıkardı ve beni ağaca aynen böyle kelepçeledi. Open Subtitles عندما سحب مسدسه الكبير ودفعني نحو الشجرة وقيدني هكذا
    Bodruma mı kelepçeledi? Open Subtitles أم مُصفّدة في قبوٍ ما؟
    Beni kelepçeledi ve daha sonra eroin bulundurduğumu söyleyerek tutukladı. Open Subtitles :ثم قيدني وقال انني رهن الاعتقال لحيازة الهيروين
    - Kapıya mı kelepçeledi? Open Subtitles هل قيدت نفسها فى الباب؟
    - Kendisini kapıya kelepçeledi. Open Subtitles - لقد قيدت نفسها فى الباب-
    Ignacio bir ara biraz romantikti ve beni yatağa kelepçeledi. Open Subtitles منذ قليل رومـانسيــا... وقيدني إلى السرير.
    Bodruma mı kelepçeledi? Open Subtitles أم مُصفّدة في قبوٍ ما؟
    Okula pompalı tüfekle geldi bana saldırıp kelepçeledi. Open Subtitles ،لقد دخل إلى المدرسة و معه بندقية صيد ...اعتدى علي و قيدني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more