| - Benim de tetikleyici kelimem. - Jack! Salı günü bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | إنها كلمتي المحفزة أيضاً - جاك", تحدثنا عن ذلك يوم الثلاثاء" - |
| Bu da benim favori kelimem, bu arada. | TED | هذه هي كلمتي المفضلة , بالمناسبة . |
| Benim buradaki favori kelimem mutlaka. | TED | يجب هي كلمتي المفضلة هناك |
| Senin için iki kelimem var "sıcaklık sendromu" | Open Subtitles | حسناً حصلت على كلمتين منك,متلازمة حرارةِ |
| Tamam. Sana söyleyecek iki kelimem var, Jerry Seinfeld: | Open Subtitles | حسناً، عندي كلمتين لك يا جيري سينفيلد: |
| Sana iki kelimem var. Uzaktan ilişki. | Open Subtitles | :و هذة كانت كلمتين ضاجعت كثيراً |
| O halde senin için üç kelimem var. | Open Subtitles | في تلك الحالةِ، عِنْدي ثلاث كلماتِ لَك، . |
| -Tabii ki benim kelimem. | Open Subtitles | بالطبع، هذه هي كلمتي |
| Güvenlik kelimem kviski olacak. | Open Subtitles | كلمتي الآمنة سَتَكُونُ ويسكي. |
| Bu benim kelimem mi, senin kelimen mi? | Open Subtitles | واو , هل هذه كلمتي أم كلمتك؟ |
| Bugünkü kelimem, alçakça demek olan, "habis". | Open Subtitles | كلمتي لليوم هي (فلاجيسيس) و التي تعني شرير مُخز |
| İkinci İspanyolca kelimem. | Open Subtitles | كلمتي الإسبانية الثانية |
| Bugünkü kelimem bu. | Open Subtitles | كلمتي المفضلة هذه الأيام |
| ..benim yeni favori kelimem. | Open Subtitles | إنها كلمتي المفضلة |
| Sana söyleyecek üç kelimem var: | Open Subtitles | إذاً , كلمتين لك |
| Biliyor musun? Bu elemana edecek tek kelimem var. | Open Subtitles | حصلت على كلمتين لذلك الرجل |
| Sana iki kelimem var Mi-Yav. | Open Subtitles | لدي كلمتين لك مي يو |
| Buna yanıt olarak iki kelimem var: Mangal sefası. | Open Subtitles | لدي كلمتين لك صديقي "النافذة الخلفية". |
| İki kelimem var beyler. | Open Subtitles | لديّ كلمتين لكم يا رفاق: |
| Benim kelimem bu mu? | Open Subtitles | أهذه كلمتي؟ فتلك كلمتين |
| - Evet. - O zaman sana üç kelimem var: | Open Subtitles | عندي ثلاث كلماتِ لك: |