Kiracının adı Kellen Tyford'mış. | Open Subtitles | هي لَيستْ شُقَّتَها. الاسم على الإيجارِ كيلين Tyford. |
Soruya yanıt ver Kellen. | Open Subtitles | براس: أجبْ على السؤالِ، كيلين. |
Onu tutmanı istemiyorum Kellen. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُك لإحتِجازه، كيلين. |
Ruhsat sahibi arabayı Kellen Dawes adlı birine satmış. | Open Subtitles | المالك الأصليذ للسيّارة (باعها إلى رجلٍ يُدعى (كلين داوس |
Kellen, bir kaç hafta önce arabanın çalındığını söylüyor. | Open Subtitles | و يقول (كلين) أنّ السيّارة . سُرقت منذ بضعة أسابيع |
- Bayan Truss'ın talihsiz erkek arkadaşı Donald Kellen. | Open Subtitles | العشيقُ سيّءُ الحظّ للسيّدة (تراس)، (دونالد كيلن). |
Hayatın daha sona ermedi Kellen. | Open Subtitles | أوه، حياتكَ لَيستْ على رغم ذلك، كيلين. |
Kellen ameliyat başlayana kadar, Trimble ameliyattan sonra burda kalacak. | Open Subtitles | "كيلين " سيبقى بالخارج... . و " تريمبل " أيضا ً |
Bilemiyorum Kellen. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ، كيلين. |
Tamam, gel hadi Kellen. Hapse geri dönüyoruz. | Open Subtitles | حَسَناً، يَجيءُ، كيلين. |
Benimle saçma sapan konuşma Kellen. | Open Subtitles | لا بي إس ني، كيلين. |
Kellen! | Open Subtitles | كيلين! |
Görebildiğim kadarıyla Kellen'de hiç biri yoktu, yani ona inanma eğilimindeyim. | Open Subtitles | ، و (كلين) لم يكن لديه أيّاً من ذلك حسب مارأيتَ . لذلك أنا أميل لتصديق روايتِه |
Benim araba dükkandaydı, ben de arkadaşım Kellen'inkini aldım. | Open Subtitles | ، وكانت سيّارتي بمحل التصليح . (لذلك استعرت سيّارة صديقيّ (كلين |
Ve babamı almaya yolda giderken, Kellen bana mesaj attı. | Open Subtitles | ، و بينما كنت بطريقيّ لأقل والديّ . أرسل لي (كلين) رسالةً |
Kellen aracın bir kaç hafta önce çalındığını söylüyor. | Open Subtitles | ، و (كلين) لم يكن لديه أيّاً من ذلك حسب مارأيتَ |
K-Dawg, Craigslist ilanına cevap veren adamın adı, Kellen Dawes, kentte, Montana sınırının hemen yakınında oturuyor. | Open Subtitles | كي دوغ)، الشاب الّذي) "رد على الإعلان بِـ"كريغلزلست . (يُدعى (كيلن داوس "و هو يعيش بالمقاطعة على الحدود مع "مونتانا |