Benimle olduğunu düşünüyorlarsa şu anda Kellerman Dağ Evi'nin en mutlu anne babası onlardır. | Open Subtitles | لو علموا أنك معى سيكونوا اسعد ابوين فى كيلرمان |
Michael'ın kardeşi Kellerman'ın son saniyedeki tanıklığı ile cinayetten aklanmıştı. | Open Subtitles | تم تبرئة شقيق مايكل أخيراً عن طريق القاتل الحكومي "كيلرمان". |
Kim bilir, belki Jason Kellerman hala bekliyor olur. | Open Subtitles | من يدري؟ ربما جيسون كيلرمان ستظل الانتظار. |
Kim ve Kellerman, bütün gün boyunca birbirlerini öldürmeye uğraşabilirler. | Open Subtitles | (كيم) و (كيليرمان) ، يمكنهم محاولة قتل بعضهما طوال اليوم |
Franzen, Kellerman, Livingston Seagull. | Open Subtitles | "فرانزين" "كيليرمان" "النورس ليفينغستون" |
Kellerman Dağ Evi'nde kalan yaşlı çifti orada görünce çok endişelendim. | Open Subtitles | لقد رأيت ذاك الثنائى من كيللرمان واعتقدت انه هذا هو |
Bağışlayın beni, Mrs Kellerman faka şimdiye kadar niye beklediniz? | Open Subtitles | عذراً ياسيّدة (كيلرمان)، لكن لماذا انتظرت إلى الآن لعمل هذا؟ |
Brett Kellerman, şehirdeki en iyi cildiyeci. Eminim bir çözüm bulacaktır. | Open Subtitles | بريت كيلرمان "احد افضل اطباء الجلد " في المدينه , انا متأكد انه سيعرف حول هذا |
Brett Kellerman, şehirdeki en iyi cildiyeci. Eminim bir çözüm bulacaktır. | Open Subtitles | بريت كيلرمان "احد افضل اطباء الجلد " في المدينه , انا متأكد انه سيعرف حول هذا |
Jax Teller ve doktor sevgilisini Kellerman kliniğinde gördüm. | Open Subtitles | رأيت " جاكس تيلر " وصديقته في عيادة " كيلرمان " |
Peki, o zaman başka türlü anlatayım ya sana adının Kellerman olduğunu söylesem? | Open Subtitles | حسناً، لنجرب هذا. ماذا لو أخبرتك بأن اسمه (كيلرمان)؟ كما في الأستاذ (كيلرمان)؟ |
Şu polis, Kellerman. Benim birini öldürdüğümü düşünüyor. Bu bilgi yeterli miydi senin için? | Open Subtitles | ذلك الشرطي "كيلرمان" يظن انني قتلت احدهم |
Belki de Kellerman'la konuşmalı ve ona doğruyu söylemelisin. | Open Subtitles | "ربما يجب ان تتحدثي مع "كيلرمان وتخبريه الحقيقه |
Kellerman, Tim'i intihara sürükleyebilecek maddi zorluklara bakıyormuş ben de hiçbir şey bilmediğimi söyledim. | Open Subtitles | كيلرمان" كان يبحث في بعض شؤون "تيم" المالية التي سحبها" واخبرته انني لا اعلم اي شئ |
Kellerman'ı çağırmak zorundayım çünkü Wes Craven ve Stephen King'i çağırmalıyım. | Open Subtitles | ويجب عليّ دعوة (كيلرمان)، لأنّ عليّ دعوة (ويس كرافن) و(ستيفن كينغ). |
Gündüzleri lahana içen, Kellerman adında bir adam geceleri de ölüm saçan, Poseidon adında bir CIA ajanı. | Open Subtitles | رجل شارب للفت في النهار اسمه كيلرمان وقاتل غادر للمخابرات اسمه "بوسايدن" في منتصف الليل |
Bay Kellerman'da konjestif kalp yetmezliği var. | Open Subtitles | يعاني السيد (كيليرمان)منقصور القلب الاحتقاني |
Tamam çocuklar. Neden bilmem ama... Bay Kellerman'ın sıvı durumu iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | حسناً, لسبب ما لا يتحسن وضع السوائل عند السيد (كيليرمان) |
Bay Kellerman'ın nasıl olduğunu sormak için yukarıyı aradım... | Open Subtitles | لقد اتصلت بالطابق العلوي لأطمئن على حال السيد (كيليرمان) |
Onunla konuşmadan Bay Kellerman'ın hayatıyla ilgili bu kararı almanın ne kadar saçma olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر في سخافة تحكمك بحياة السيد (كيليرمان)بدون مكالمته |
Ben Ajan Kellerman. Sara Tancredi'ye ait şu kiralık araba bilgilerini istiyorum. | Open Subtitles | أنا العميل كيللرمان أحتاج المعلومات عن السياره المستأجره لساره تانكردى |
Kellerman ayrıca çok zeki, takıntılı ve işine sadık. | Open Subtitles | كليرمان ذكيٌ أيضاً و مهووس و متعهد بتنفيذ الأوامر |
Kellerman'a sıkmalarının ardından bu iki maymunu takip ettim. | Open Subtitles | انا تتبعت هؤلاك القردين من منزل كيلر مان صحيح بعدما أطلقوا النار عليه |