"kellog'un" - Translation from Turkish to Arabic

    • كيلوغ
        
    • كيلوج
        
    Kellog'un laboratuardaki işlere karışması, Julian ve annem ile ilgili tüm bu karmaşa... Open Subtitles تدخل كيلوغ في أمور المختبر و كل هذه الفوضى مع جوليان و أمي
    Seni endişelendiren tek şey Kellog'un mutluluğu mu? Open Subtitles هل سعادة كيلوغ هي التي تقلق عليها حقاً ؟
    Kellog'un çok parası ve gücü var ve bu departman üzerindeki etkisi yadsınamaz. Open Subtitles لقد وحّد كيلوغ قوّة كبيرة و مال وفير. و نفوذهُ في هذا القسم لا يجدر أن يستهان به.
    O polisler Travis, Kellog'un ordusunun yapmaya çalıştığı şeyi önlemeye çalışırken öldüler. Open Subtitles هذه المكاتب ترافيس، مات في محاولة لمنع ما يريد جيش كيلوج فعلة؟
    Olasılıklar, eğer onu şimdi durduramazsak, Kellog'un karanlık geleceğini gösteriyor ve 60 yıl içinde durum epey bir kötüleşecek gibi. Open Subtitles هذا مرتبط بمستقبل كيلوج الاسود مما يعني اننا اذا لم نقوم بايقافه الان سيكون مكان سيئ ل 60 عاما
    Kellog'un daha güçlü hâle gelmesine hiçbirimizin dayanabileceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنّ أيُّ واحد منّا سيترك كيلوغ يغدو قوياً.
    Bu alet, Kellog'un askerlerinin elinde. Open Subtitles كيلوغ الجنود لديهم هذا الجهاز أنا أحاول أن وضع كل القطع معا
    Sen de Kellog'un Emily'nin ilgisi olduğunu söylemesine güvenemezsin. Open Subtitles وأنت لا يمكن أن نثق كيلوغ لقول الحقيقة حول تورط لها.
    O polisler Travis, Kellog'un ordusunun yapmaya çalıştığı şeyi önlemeye çalışırken öldüler. Open Subtitles هؤلاء الضباط، ترافيس، وتوفي في محاولة لمنع ما هو الجيش كيلوغ وشك القيام به.
    Neden genç ve sağlıklı bir Kellog dururken yaşlı ve hasta bir Kellog'un sana önderlik etmesini isteyesin ki? Open Subtitles لماذا يكون كبير، كيلوغ المريض مما يؤدي لك عند يمكن أن يكون لها الشباب وكيلوج الحيوية؟
    Kellog'un askerleri hepimiz için bir sorun. Open Subtitles جنود كيلوغ مشكلة بالنسبة لنا جميعاً.
    Kellog'un Escher'in vurulmasını emrettiği bir ses kaydı. Open Subtitles تسجيل صوتي ل كيلوغ يأمر بضرب ايشر.
    Olasılıklar, eğer onu şimdi durduramazsak, Kellog'un karanlık geleceğini gösteriyor ve 60 yıl içinde durum epey bir kötüleşecek gibi. Open Subtitles وانها سوف تكون مرتبطة احتمالات مستقبل كيلوغ المظلم الذي، إذا كنا لا يمنعه الآن، انها سوف تكون مكانا سيئة جدا خلال 60 عاما.
    - Bay Kellog'un emri. Open Subtitles أوامر السيد كيلوغ
    Kellog'un geleceği ile bağlantılı geçici bir olay var. Open Subtitles لهُ علاقة بـمستقبل كيلوغ.
    Belki de Mattie Kellog'un biyolojik Büyükannesi değildi. Open Subtitles ربما (ماتي) لم تكن جدة (كيلوغ) الحقيقية
    Kellog'un peşindeler. Open Subtitles هم بعد كيلوغ.
    Neden genç ve sağlıklı bir Kellog dururken yaşlı ve hasta bir Kellog'un sana önderlik etmesini isteyesin ki? Open Subtitles لماذا لديكي العجوز كليوج المريض يقودك عندما يكون لديك كيلوج الحيوي و الشاب
    Kiera, Kellog'un böyle bir şeye kalkışabileceğini tahmin ediyordu. Open Subtitles كان لكيرا فكرة أن كيلوج سيفعل شيئا من هذا القبيل
    Kellog'un zaman yolculuğu yapmasına izin veremeyiz, hem de asla. Open Subtitles ،لا نستطيع السماح لـ "كيلوج" بالعبور إلى السفر الزمنى أبدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more