Tamam, kemiğe kadar geldi. | Open Subtitles | الأن وصل للعظم |
Burun, üst dudak, alt dudak kesilmiş ve kemiğe kadar inmiş. | Open Subtitles | وقليلا في العظام إذن الضربة الأولى كانت الضربة القاضية |
- Aslında , etinin çoğu yok olmuş sadece kemiğe kadar ulaşan yaraları görebiliyoruz. | Open Subtitles | -بسبب اللحم الذي ألتهمته الضواري يمكننا فقط أن نحصي الطعنات التي تركت أثراً في العظام |
kemiğe kadar iniyor hatta daha derine. | Open Subtitles | . . انها تصل إلى العظام و أعمق من ذلك |
kemiğe kadar kesiyorum. | Open Subtitles | سأقوم بالتشريح وصولاً إلى العظام |
Klitoral kruranın, kasık kemerinden kemiğe kadar nasıl uzadığını gördün mü? | Open Subtitles | أنظري كيف يمتد ساقي البظر على طول قوس العانة حتى العظم تقريباً؟ |
Baş parmağımı kemiğe kadar kestim. Eklem yerlerinden birini de. | Open Subtitles | شرطت أصبعين حتى العظم |
kemiğe kadar ulaştığınızda daha işiniz bitmez. | Open Subtitles | لا - حين تصلون إلى العظام - |