"kemiğinden" - Translation from Turkish to Arabic

• عظم
• عظمة
• عظمِ
• العظم
• وعظم
• الترقوة
• بعظم

Seni bel kemiğinden vuracağım, kürek kemiklerinin tam ortasından.
سأحاول أن أصيبك في العمود الفقري بين عظم كتفيك تماماً

Göğüs kemiğinden bir, kaburga kıkırdaklarında iki.
الطعنة الأولى في عظم الصدر و الثانية في غضاريف الأضلاع

Üç numaralı bisturi. Göğüs kemiğinden başla. Çocuk oyuncağı.
المبضع رقم ثلاثة البدء من عظمة القص ، شئ سهل

Sapı köpekbalığı kemiğinden yapılmış.
المقبضَ مصنوع مِنْ عظمِ القرشِ

Yapmaya çalıştığı şey penguenin içini dışına çıkarmak ki böylece etini kemiğinden ayırabilsin ve sonra gidip başka bir tane yakalıyor.
وهو يحاول ان يفصل رأسه عن جسده من اجل ان يتمكن من اكل اللحم بدلا عن العظم ومن ثم يرميه ويحاول افتراس واحد آخر

Görünüşe göre, uyluk kemiğini kaval kemiğinden çıkaracak şiddette sürüklenmiş.
يبدو أنّ الضحية قد سُحبت فعلا، بقوة كافية لحدوث خلع بين عظم الفخذ وعظم الساق.

Hayır, göğüs kemiğinden gitmelisin. Göğüs kemiği.
لا يجب أن تمرره في عظم الصدر في عظم الصدر

Burada yazana göre, göğüs kemiğinden girmiş, kalp kasını delmiş, sekizinci göğüs omurundan bir parça alıp Yüzbaşı Şahin'in sağ sırt kasında durmuş.
والتي طبقا لهذه الأشعة إخترقت عظم القص ووصلت لعضلة القلب

Kalça kemiğini köprücük kemiğinden ayırmadan hiçbir şey yapamayız.
قبل أن ننزع عظم الفخذ من تحت الترقوة حسناً إذاً، لنقم بتحريره

Oyuk kalça kemiğinden uyluğa kadar uzanıyor ve kemik boyunca parçalanmış görünüyor.
إنّ هذا النحت الذي يمتد من العظم الحُرقفي إلى عظم الفخد إنّه عميق، ويبدو أنّه إخترق العظم

Sizin kurbanın bacağı kalça kemiğinden koparılmış.
حسناً، إذاً ساق ضحيتكم قُطِعت من خلال عظم الفخذ الرئيسي

Bizim kurbanımızın kolu da omuz kemiğinden koparılmış.
ذراع ضحيتنا قٌطِعت من خلال عظم عضد الجسم

Büyük ihtimalle boyun kemiğinden yaralandı ve üzengi kemiği çıkık.
على الأغلب أنه كسر عنق المطرقة وخلع عظمة الركابى

Kaval kemiği ve kamış kemiğinden ayak kısmının altına doğru delersek bunu açıklayabiliriz.
,لكن في هذه الحالة نحن سنتوقع ان نرى عظمة الساق الكبرى و الصغرى تخترقان مباشره من خلال الجزء السفلي للقدم

Kurbanın kaynamış kalça kemiğinden örnekler aldım.
اخذت عينات من عظمة فخذ الضحية المعاد التحامها.

Sapı köpekbalığı kemiğinden yapılıyor.
المقبضَ مصنوع مِنْ عظمِ القرشِ

Sapı köpekbalığı kemiğinden yapılmıştır.
المقبضَ مصنوع مِنْ عظمِ القرشِ

Korkup kıpırdayacağını düşündüm, kemiğinden vurmak istemedim.
لقد خفت أن تتراجعي .. أنا لم أقصد إصابة العظم

Bu kurşunu kalça kemiğinden çıkaramıyorum.
لا أستطيع ان أنتزع هذه الرصاصة من العظم الحوضي

Bu adam omurga, kalp ve göğüs kemiğinden kusursuzca geçen bir darbeyle öldürülmüş.
قتل هذا الرجل بطعنةٍ متقنه من خلال العمود الفقري، والقلب، وعظم القص

Uyluk kemiğinden diz kemiğine.
وعظم الفخذ يتصل بالركبة

Acıyor gibi görünüyor. Neredeyse köprücük kemiğinden alınan bir kurşun yarası kadar.
نعلم بأنّ ذلك مؤذي، كون الجرح بعظم الترقوة نعلم بأنّك حضرت الرصاص التنجستني؟