1992'ye kadar, tabakanın kenarlarındaki, nispeten küçük bir bölge erimekteydi. | Open Subtitles | ومنذ عام 1992 كانت المنطقة صغيرة حول حواف الصفيحة الجليديّة |
Dediğim gibi, yara kenarlarındaki izler onun attığı oklarla eşleşiyor. | Open Subtitles | كما قلت، حواف الجراح تطابقت مع سهامه. |
19. yüzyılda, şapkacıların şapka kenarlarındaki postu düzleştirmek için cıva kullandığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هلتعلم، في القرن ال19، hatmakers يستخدم الزئبق لشد الفراء على الحواف قبعة؟ |
kenarlarındaki işaretlere dikkatinizi verin.. | Open Subtitles | لاحظ النقوشات على الحواف |