Ama bu, hepimizin süslenip kimsenin kendi gibi görünmediği bir gece olmamalı. | Open Subtitles | . . لكن لا ينبغي ان تكون تلك الليله فقط لنقوم فيها بتلك الألعاب ولا احد على طبيعته في اي حال من الأحوال |
Duşta bulduğun kanı birisinin temizlediğinden bahsediyordun ama kendi gibi olmayan birinden. | Open Subtitles | كنتِ تتكلمين عن أحد نظف الدماء .. من الحمام . أن أحداً هنا ربما لن يكون على طبيعته |
Pek kendi gibi davranmıyor. Ama bunun farkında. | Open Subtitles | إنه لايتصرف على طبيعته تماماً. |
Ama iyiki senin kız sahte yıkılmışlardan, yakında seni terk edecek,kendi gibi yıkılmış rolü yapan harika birini bulup iyi bir hayat yaşayacak. | Open Subtitles | لكن لحسن الحظ بالنسبة لك فهى محطمةغير حقيقية و ستتركك و يكون لديها حياة افضل مع مغفل مثلها و الذى يتظاهر بانه مضطرب تماما |
Jade yayınevinin kendi gibi kendi gibi genç insanlardan oluşmasını çok sevdi ama, -alınma yok- biraz basit olacağından korkuyor. | Open Subtitles | جايد) أحبت حقًا أن طبعتك) يتم إدارتها من قبل شابات مثلها و لكنها تخشى أنكِ قد تكونين بدون إهانة،تقليدية قليلًا |
Pek kendi gibi davranmıyor. | Open Subtitles | إنه لايتصرف على طبيعته تماماً. |
kendi gibi değildi. | Open Subtitles | لم يكن على طبيعته. |
- Natasha etraftayken, Kabir kendi gibi olmuyor. - Öyle mi? | Open Subtitles | (لا يتصرف (كبير) على طبيعته بجوار (ناتاشا - هذا ما ظننته - |
- Benimleyken kendi gibi olamıyor. | Open Subtitles | - لا يمكنه أن يكون على طبيعته برفقتي . |