Tipik bir kara delik, öyle ağır bir yıldızdır ki, kendi içine çökmüştür. | Open Subtitles | الثقب الأسود العادي هو نجم هائل جداً الى درجة أنه إنهار على نفسه |
kendi içine çökmeden önce buradan gitmeliyiz. | Open Subtitles | علينا الخروج من هنا قبل أن ينطوي مرة أخرى على نفسه |
Tarantula harekete geçtiğinde, kurbağa birden kendi içine kıvrıldı ve tekrar aşağı doğru yuvarlandı. | Open Subtitles | عندما تحرّك العنكبوت، انطوى الضفدعُ على نفسه وَ تدحرج للأسفل. |
kendi içine bakmanı, manevi kişiliğine odaklanmanı, onu bir bütün olarak yaşamanı istiyorum. | Open Subtitles | , أريدك أن تبحث داخلك , ركّز على نفسك الروحية تواصل معها واشعر بها بالكامل |
Eğer kendi içine bir bakarsan, iyi olduğun bir şeyler bulursun elbet. | Open Subtitles | لو نظرت في داخلك ستجد شيئاً أنت بارع فيه |
- kendi içine bakıp benim sende gördüğüm güç ve cesareti görmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تنظر داخل نفسك وترى القوة والشجاعة التي أراها فيك |
Bu da demektir ki, geçit S.H.I.E.L.D.'de olduğu gibi kendi içine çökmeyecek. | Open Subtitles | هذا يعني بأنّ البوابة لن تنهار كما حدث "بالدرع". |
Yıldızın merkezi kendi içine doğru sıkışıp, milyarlarca ton ağırlıktaki malzemenin çok küçük bir hacme sıkışmasına sebep olmaktaydı. | Open Subtitles | لقد انهار مركز النجم على نفسه ملايين الملايين من المادة المكونة للنجم انسحقت أصغر وأصغر |
Gözünüzde canlandıracağınız üzere, çekimsel alan o kadar güçlüdür ki zaman-mekân kendi içine bükülür. | Open Subtitles | لذلك يمكنك تخيل أن مجال الجاذبية قوي للغاية لدرجة أن المكان و الزمان سينحني على نفسه |
Dolayısıyla bu; zamanın kendi içine kıvrılması ve evrenin kendini sürekli tekrarlamasıdır. | Open Subtitles | لذلك إذا كان الزمن سينحني على نفسه و يكرر الكون نفسه مراراً و تكراراً |
Acının küçüldüğünü hisset. Acının uzaklaştığını hisset. kendi içine kıvrılıyor. | Open Subtitles | الشعور بالألم يصبح صغيراً ، الشعور بالألم يختفي إنّه قابل للطيّ على نفسه |
Öldüğünde bu devasa yıldız kendi içine doğru çökmüş. | Open Subtitles | وعندما حان وقته، انهار هذا هذا النجم العملاق على نفسه |
Yıldız, çekirdeği tıklım tıklım dolup da geriye itene kadar kendi içine doğru çökmeye devam edecektir. | Open Subtitles | سيستمر النجم بالسقوط على نفسه حتى تصبح نواته مكتظة جداً وتدفع الى الخارج |
Zaman kendi içine çöküp, zamansal vorteks oluşturur. | Open Subtitles | إذ سينطوي الزمن على نفسه صانعاً دوامة مؤقتة |
İlerleyebilmek için, kendi içine bakman gerek. | Open Subtitles | للمضيّ في حياتك عليك أن تنظر داخلك |
Sibernetik implant araştırmacısı gibi davrandığına göre sanırım mızrak parçasını kendi içine saklamışsın. | Open Subtitles | بما أنك تعمل باحثًا في مجال الشرائح العصبية الذكية فأحزر أنك تخفي القطعة المعدنيّة... داخلك. |
Andy, kendi içine bakman gerekli, kendine şunu sormalısın. | Open Subtitles | (آندي) (آندي), عليك أن تنظر الى داخلك وتسأل نفسك هذا السؤال |
Andy, kendi içine bakman gerekli, kendine şunu sormalısın. | Open Subtitles | (آندي), عليك أن تنظر الى داخلك وتسأل نفسك هذا السؤال |
Ash kendi içine bakabilmen için kör olman gerekir. | Open Subtitles | ( (آش.. المفتاح للتعمق داخلك هو أن تستشعر بدون رؤية |
kendi içine bakman gerek. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَنْظرُ داخل نفسك. |
kendi içine bak. | Open Subtitles | انظر داخل نفسك |
Yani portal SHIELD'de olduğu gibi kendi içine çökmez. | Open Subtitles | هذا يعني بأنّ البوابة لن تنهار كما حدث "بالدرع". |