"kendi isteğinle" - Translation from Turkish to Arabic

• بإرادتك
• طوعاً
• عن طيب خاطر
• أن يكون من إختيارك
• تطوعاً

Lütfen şimdi arabana git ve burayı Kendi isteğinle terket.
من فضلك إذهب لسيارتك و قم بالمغادرة بإرادتك.

Kendi isteğinle oraya gitmezsen ölmeyeceksin.
لا ؛ إذا قمت بالدخول إلى هناك بإرادتك الحرة

Ya kalkıp Kendi isteğinle gelirsin ya da seni sürükletirim.
إمّا أن تنهض وترافقنا طوعاً وإلاّ أمرتُ بجرّكَ إلى الخارج

Ya Kendi isteğinle gelirsin ya da seni tutuklarız.
و الآن إما أن تأتي طوعاً أو يمكننا اعتقالك .

Tanrı'ya edilmiş bir bekaret yeminine sırt çevirmek ve zina çukurunda kıvranmak, şeytanı, cehennem ağzına kadar, Kendi isteğinle takip etmek demektir.
حيث يعد نكثا لوعد قطعه للرب وسقوط في حفرة الزنا واتباع للشيطان عن طيب خاطر الى فوهة الجحيم

Halkımıza Kendi isteğinle katılman gerekiyordu.
الإنضمام إلى شعبنا .وجَب أن يكون من إختيارك

Kötü olmayı Kendi isteğinle seçmek zorundasın.
ولتكوني كذلك عليكِ اختيار الشر تطوعاً

Kendi isteğinle geri dönüş gerçekleştirmezsen, başına bu gelir.
ذلك هو ما يحدث إذا لم تقم بالدخول إلى الرجوع بإرادتك الحرة

Kendi isteğinle dansa geldin. Sıkıntı var.
جئت للرقص بإرادتك الحرّة، ثمّة أمر.

Hayır, dedim ki sen Kendi isteğinle onları vereceksin.
لا، بل قلتُ ستسلمّينهما بإرادتك

Kendi isteğinle buraya geldiğini söylüyorlar.
يقولون إنك أتيت إلى هنا بإرادتك

Ama Kendi isteğinle bunu yaparsan...
و لكن إذا فعلت ذلك بإرادتك

Buraya Kendi isteğinle geldin, bu yüzden ne zaman istersen gidebilirsin.
إنك جئت طوعاً و يمكنك الذهاب وقتما تريد

Kendi isteğinle vazgeçtiğini kanıtlayabilirim.
سأثبت أنك توقف طوعاً

Kendi isteğinle polis merkezine geliyorsun.
القدوم طوعاً إلى مركز الشرطة

Hem de Kendi isteğinle.
بإعطائكِ هذه الدولارات الخارقة وستخبريني بها، عن طيب خاطر

O seni çağırmadan önce de ona Kendi isteğinle gitmişsin.
قبل أن يستدعيك ذهبت إليه عن طيب خاطر

Halkımıza Kendi isteğinle katılman gerekiyordu.
الإنضمام إلى شعبنا .وجَب أن يكون من إختيارك .لقد استحققتِ ذلك

Beni buraya Kendi isteğinle getirdin.
لقد قدتني إلى هنا تطوعاً