Ve son olarak, Romo benim bir uzantım olduğundan, onun duygularıyla kendimi ifade edebilirim. | TED | وأخيرا، ولأن روموا هو امتداد لي، أستطيع التعبير عن نفسي من خلال مشاعره. |
Bu yakınlık kendimi ifade etmeme ve gelişmeme olanak sağladı. | TED | مكنتني هذه المهمة من التعبير عن نفسي حقا ومن أن أكبر |
Şu anda kendimi ifade etmek istiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أُفضّل أن أعبّر عن نفسي الآن. |
kendimi ifade edebiliyor muyum? | Open Subtitles | هل أنا واضح! |
Mutlu olabilirdik, çünkü ben kendimi ifade ettim. | Open Subtitles | أشعر أن لي الحق أن أحافظ على مشاعري أعتقد أنك كنت ستسرين لأنني أنا حقاً دافعت عن نفسي |
- kendimi ifade ediyorum. - Ben de yumruğumu ifade edeceğim şimdi! | Open Subtitles | إنني أعبر عن نفسي سأعبر أنا أيضاً بطريقة آخرى |
Ama kendimi ifade etmek istediğim başka yollar da var. | Open Subtitles | ولكن هناك العديد من الطرق للتعبير عن نفسي |
kendimi ifade etmeyi seçmem, zinaya göz yumacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | طريقتي في التعبير عن نفسي لا تعني انني أتسامح مع الزنا |
kendimi ifade etmek bazen çok zor olabiliyor bu yüzden diğerleri beni anlamayabiliyor. | Open Subtitles | من الصعب جداً أن أعبر عن نفسي بطريقة يفهمني بها الآخرون |
Şimdi ayakkabılarının üzerine kusarak, kendimi ifade edeceğim. | Open Subtitles | انا على وشك ان انفجر تعبيرا عن نفسي بجميع انحاء جراءك الصامته |
- Bu kendimi ifade etme şeklim. - Ben de şimdi dayağı ifade edeceğim. | Open Subtitles | إنني أعبر عن نفسي سأعبر أنا أيضاً بطريقة آخرى |
Evet, kendimi ifade etmek için kuklaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | نعم و أنا لست بحاجة لدمية للتعبير عن نفسي |
kendimi ifade etmek için sanatımı kullandım ve onlara gününü gösterdim. | Open Subtitles | أنا استخدام الفن للتعبير عن نفسي وأنا أظهر لهم. |