| İşte o an kendimi kaybettim ve hayatımın hatasını yaptım. | Open Subtitles | وهنا عندما فقدت أعصابي وارتكبت أكبر خطأ في حياتي |
| Seni asla yalnız bırakmamalıydım, kendimi kaybettim. | Open Subtitles | لم يجب عليّ بأن أجعلك تذهبين إلى البيت بمفردك لقد فقدت أعصابي |
| O maskeyi çok görmek istediğiniz için, birden kendimi kaybettim. | Open Subtitles | فقدت عقلي فجأة لأنكِ أردتي بشدة أن ترى القناع الزجاجي |
| "Aşkta insanlar kalplerini kaybeder ama ben kendimi kaybettim." | Open Subtitles | " الناس يفقدون القلب في الحب " " ولكن.. أنا فقدت نفسي " |
| El-kol hareketi yaptı. Onu ittim, o da beni itti. kendimi kaybettim, efendim. | Open Subtitles | فقط تطور الأمر ، لقد دفعته ، و دفعني هو بالمثل لقد فقدت صوابي ، سيدي ، أنا أسف |
| Seninle tanıştığımdan beri, kendimi kaybettim. | Open Subtitles | لم أتمالك نفسي منذ إلتقيت بكِ |
| Özür dilerim Sahip. Müsabakanın heyecanıyla kendimi kaybettim. | Open Subtitles | اعتذاراتي يا سيدي، لقد نسيت نفسي من حرارة المنافسة |
| Evet. Evet, sadece orada bir süre kendimi kaybettim. | Open Subtitles | أجل، أجل، أنا فحسب فقدت السيطرة على أعصابي لبرهة |
| kendimi kaybettim ve bununla övünmüyorum... | Open Subtitles | لقد فقدتُ أعصابي, و أنا لستُ فخوراً بذلك |
| kendimi kaybettim. Hiçbir şey söylememeliydim. | Open Subtitles | لقد فقدت أعصابي لم يكن علي أن أقول أي شيء |
| Araba tek seferlik bir olaydı. kendimi kaybettim. | Open Subtitles | السيارة كانت صفقة لمرة واحدة فقدت أعصابي للتو |
| Kancık o kadar çok bağırdı ki, kendimi kaybettim biraz. | Open Subtitles | ذلك العاهر الصغير كان يبكي بشدة لدرجة انني فقدت عقلي |
| Geçen sefer aldığımda, kendimi kaybettim ve kolumu kesmeye çalıştım. | Open Subtitles | ،في المرة الأخيرة التي جربتها فيها فقدت عقلي و حاولت أن أقطع ذراعي |
| Onun hayatını mahvettim ve bu yüzden kendimi kaybettim. | Open Subtitles | أنا دمرتها وأنا فقدت نفسي بسبب ذلك. |
| Aklımı ona taktım, kendimi kaybettim. | Open Subtitles | فقدت عقلي، فقدت نفسي |
| - Tamam. Haklısın. Biraz kendimi kaybettim, Üstat. | Open Subtitles | إنك محق لقد فقدت صوابي يا ميجور أنا آسف |
| Seninle tanıştığımdan beri, kendimi kaybettim. | Open Subtitles | لم أتمالك نفسي منذ إلتقيت بكِ |
| Arkada kendimi kaybettim. | Open Subtitles | لقد نسيت نفسي هناك |
| Üzgünüm.Bir anlığına kendimi kaybettim de. Ooh! | Open Subtitles | انا اسفة لقد فقدت السيطرة على نفسي للحظة |
| Zamanımı harcıyordu. kendimi kaybettim. | Open Subtitles | أجل، فقدتُ أعصابي لأنّه كان يُضيّع وقتي. |
| kendimi kaybettim. | Open Subtitles | . ففزعت |
| İşte o an kendimi kaybettim ve hayatımın hatasını yaptım. | Open Subtitles | وهنا عندما فقدت أعصابى وإرتكبت أكبر خطأ فى حياتى |
| kendimi kaybettim. | Open Subtitles | أنا في حيرة من أمري |
| Karanlık aldı beni ve düşünceyle zamanda kendimi kaybettim. | Open Subtitles | الظلام أخذني وتهت عن العقل والوقت |
| Yemekte kendimi kaybettim ve haddimden fazla ileri gittim. | Open Subtitles | لقد انفعلت بشدة على العشاء وتجاوزت حدودي |