Ama Stan onun nerede olduğunu bilmiyor. Eğer başı beladaysa, kendini güvende hissettiği bir yere gidecektir. | Open Subtitles | حسناً، لو كان في ورطة، فسيذهب إلى مكانٍ يشعر بالأمان فيه. |
kendini güvende hissettiği bir yer varmış. | Open Subtitles | وقالت إنها تعتقد أنه هو المكان الذي... يشعر بالأمان. |
Brad, kendini güvende hissettiği için Tamzin'in evine gittiğini söylediğinde sen olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | أدركتَُ بأنك المقصود حين قال (براد) بأنّ سبب ذهابه لمنزل (تامزين) لأنه يشعر بالأمان هناك |
Brad, kendini güvende hissettiği için Tamzin'in evine gittiğini söylediğinde sen olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | أدركتَُ بأنك المقصود حين قال (براد) بأنّ سبب ذهابه لمنزل (تامزين) لأنه يشعر بالأمان هناك |
Sonra Edgewood'a, evine ve kendini güvende hissettiği yere gidiyor. | Open Subtitles | ثم يعود إلى دياره في (إدجوود) حيث يشعر بالأمان |