İşte bu yaşama isteği , hayatta kalma ve kendini ifade etme ihtiyacı, arabayla buluşuyor ve benim gibi insanları ele geçiriyor. | TED | أنه الرغبة في العيش, الرغبة للنجاة, للتعبير عن الذات, و الذي يأتي مع السيارة, و يستحوذ على أشخاص مثلي. |
Cristina, kendini ifade etme yolları ararken Barselona'nın sokaklarında dolaşıyordu ve en son tutkusuyla meşguldü fotoğrafçılık... | Open Subtitles | كريستينا، التي كانت تبحث عن وسائل للتعبير عن الذات طافت في شوارع برشلونة تجرب شغفها الأخير، التصوير |
Yeni olan şey, son birkaç yılda birçok geleneksel ve fiziksel insan aktivitelerinin, yani bu kendini ifade etme durumunun, İnternet üzerine taşınması. | TED | الشئ الجديد هو أنه في السنوات الأخيرة الكثير من هذه الأنشطة البشرية التقليدية، هذه التصرفات للتعبير عن النفس، أنتقلت الى الإنترنت. |
kendinizi kaybedebilirsiniz. Ve ben, yeni kendini ifade etme yollarıyla donatmak için ülkemizi koruyanlardan daha iyi bir topluluk düşünemiyorum. | TED | ولا أستطيع التفكير بمجتمع أكثر حاجة للتسلح بأدوات التعبير عن الذات أكثر من المجتمع الذي يقوم بحماية بلادنا. |
Bir tür kendini ifade etme şekli. | Open Subtitles | انه نوع من انواع التعبير عن الذات. |
kendini ifade etme. | Open Subtitles | التعبير عن الذات. |
" Kendini Bil" bu kendi kendini ifade etme ve kendini tanıma yolculuğudur. | TED | "اعرف ذاتك" تلك هي رحلة للتعبير عن الذات وتحقيق الذات التي نمضي عبرها . |
kendini ifade etme! | Open Subtitles | التعبير عن الذات! |