8 milyon Kendini kurtarmak için... arkadaşının kafasına soktuğun merminin bedeli. | Open Subtitles | ثمانية ملايين دولار هو سعر الرصاصة التي وضعتها في رأس صديقك لتنقذ نفسك |
Şansımı deneyip Kendini kurtarmak için çeneni kapalı tutacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | ومستعد للمخاطرة على أنك ستواصل صمتك لتنقذ نفسك |
Kendini kurtarmak için her şeyi söylersin. Sana neden şimdi inanalım? | Open Subtitles | قد تقول أيّ شيءٍ لإنقاذ نفسك لمَ يُفترض أنْ نصدّقكَ الآن؟ |
- O Kendini kurtarmak için herkes lanetli. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | . لقد لعن الجميع لينقذ نفسه . أجل ، نحن نعلم |
Bazılarının aksine, Kendini kurtarmak için hiçbir zaman bizi terk etmedi. | Open Subtitles | على خلاف الآخرين لم تكن لتتركنا نواجه مصيرنا لتنقذ نفسها |
Kendini kurtarmak için son bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة وحيدة اخيرة لانقاذ نفسك |
Kendini kurtarmak için onu terk etmediğini ne bileyim? | Open Subtitles | كيف اعرف انك لم تتركه لتنقذ نفسك ؟ |
Kendini kurtarmak için hepimizi öldürtebilirdin. | Open Subtitles | كدت أن تسبب في قتلنا فقط لتنقذ نفسك. |
Kendini kurtarmak için onlara ihanet etmiştin. | Open Subtitles | لقد قمت بخيانتهم لتنقذ نفسك,أليس كذلك؟ |
Kendini kurtarmak için her şeyi yaparsın, değil mi? | Open Subtitles | انت تفعل اى شئ لتنقذ نفسك |
Kendini kurtarmak için beni çorbaya atıyorsun. | Open Subtitles | أوقعتني في الفخ لتنقذ نفسك ؟ |
...ama çok iyi bir kişilik yargıcı olduğumu düşünüyorum ve senin asla masum bir adamı her ne kadar tamamiyle yabancı biri olsa bile Kendini kurtarmak için kurban etmeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعتقد أني جيدة جدا في الحكم على الشخصية وأنا أعرف أنك لن تضحي أبدا برجل بريء حتى ولو كان غريب بالكامل لإنقاذ نفسك |
Kendini kurtarmak için gerekli kaynaklara sahip olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | وتعلمين بأنك لا تملكين المصادر لإنقاذ نفسك |
- Kendini kurtarmak için yapmışsın gibi. | Open Subtitles | يبدو لي أنك فعلت ذلك لإنقاذ نفسك لا |
Adam tam bir sosyopat âlem katiline döndü ve suç kariyerine karşı büyük bir egosu var yani Kendini kurtarmak için neler yapacağını söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | لقد تطور هذا الرجل إلى قاتل سريع عديم المشاعر و لديه غرور مجرم عامل لذلك يستحيل تقدير ما سيفعله لينقذ نفسه |
Kendini kurtarmak için gırtlağına kadar kalleşliğe batmış. | Open Subtitles | مشغول بنفسه لذا وشى بنا لينقذ نفسه |
Bu kaltak avcı polis Kendini kurtarmak için seni bana karşı çevirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هذه الشرطية الصيادة العاهرة تحاول أن تقلبك ضدي لتنقذ نفسها. |
Kendini kurtarmak için bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة لانقاذ نفسك. |
- Kendini kurtarmak için mahkeme lehine tanıklık etmiş. | Open Subtitles | حسناً ، لقد سلم ادلة الولاية لحماية نفسه |
Yani, Kendini kurtarmak için büyü kullanamazsın. | Open Subtitles | أعني، لا يمكنكِ استخدام السحر لإنقاذ نفسكِ |
Eğer muayene olmayı kabul edersen dün gece korunmadan seviştiğinizi ve Kendini kurtarmak için yalan söylediğini kanıtlarız. | Open Subtitles | وإذا وافقتي على إجراء فحص طبي، يمكننا إثبات أنه مارس الجنس بدون وقاية معك الليلة الماضية وأنه يكذب لإنقاذ نفسه. |