Efendim, Norman Castonmeyer bir saat önce kendini vurmuş. | Open Subtitles | سير نورمان كاستونماير أطلق النار على نفسه منذ ساعه مضت |
215'teki mum satıcısı kendini vurmuş. | Open Subtitles | التاجر في الغرفة 215 أطلق النار على نفسه |
Kadını vurup, sonra örtbas etmek için kendini vurmuş olabilir. Sadece kadını vurup da gidebilirdi. | Open Subtitles | ربما قتلها ثمّ أطلق النار على نفسه لتغطية الجريمة |
Bileklerini kesmemiş huzur içinde gitmemiş, kendini vurmuş. | Open Subtitles | لم يقم بشقّ معصمه... كي يمضي بسلام لقد أردى نفسه بالنار |
Lord Basset kendini vurmuş. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.السيّد (باسيت) أردى نفسه |
oğlu o halde, ...kendini vurmuş ve komada yatıyorken, ne yapacağını bilemiyor. | Open Subtitles | عندما يكون ابنك قد اطلق الرصاص علي نفسه ويرقد الان في غيبوبه |
kendini vurmuş olsa bile hala nefes alıyor. | Open Subtitles | حتي بعد ان اطلق الرصاص علي نفسه هو مازال يتنفس |
Faşistlere teslim olmamak için kendini vurmuş. | Open Subtitles | أطلق النار على نفسه بدلاً من الاستسلام أمام انقلاب عسكري فاشي |
İlk kadını, sonra kendini vurmuş olabilir. | Open Subtitles | ربما أطلق النار عليها، أطلق النار على نفسه |
Göğsünden kendini vurmuş ve kalbini mi ıskalamış? | Open Subtitles | أطلق النار على نفسه , في صدره ويخطأ قلبه |
ama o kendini vurmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدو أنه من أطلق النار على نفسه. |
Bay Farley kendini vurmuş. | Open Subtitles | فالسيد "فارلي" أطلق النار على نفسه |
Karl'ım kendini vurmuş. | Open Subtitles | كارلي أطلق النار على نفسه |
kendini vurmuş. | Open Subtitles | أطلق النار على نفسه. |
kendini vurmuş. | Open Subtitles | أطلق النار على نفسه |
Booth biraz önce aradı. Trent kendini vurmuş. | Open Subtitles | إتصل (بوث) للتو، (ترينت) أطلق النار على نفسه. |